2001’den daha kötü! |
Asgari ücret nihayet açıklandı: 28 bin 75 lira.
Şaşırdık mı?
Ben şaşırmadım, zira daha önce katıldığım bütün yayınlarda “Ne kadar olacak?” sorusuna hep “27 bin 500 olur, Cumhurbaşkanımız da lütfederse 28 bin ya da 28 bin 500 olur” yanıtını veriyordum.
Bunu birinden öğrenerek mi ya da tahmin yürüterek mi biliyordum?
Hayır tabii ki...
Ortaya çıkan verilerden çıkarıyordum.
Bütçe açıklanırken devletin beklediği gelirleri üst üste koyunca anladım.
Sonuçta devletimiz çalışanların maaşlarından da vergi alıyor.
2025 yılında işveren işçiye 22 bin 104 lira verirken devlete de 4-5 bin liraya yakın prim ve vergi ödüyordu.
2026’da devletimizin bu alanda beklediği gelirdeki artışın oranına bakınca asgari ücretin hangi oranda artacağını da görüyorsunuz.
***
Bu rakamın çok düşük olduğunu bilen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, daha fazla artış olursa harcamaların artacağını ve bunun da enflasyonu artıracağını düşünüyor. Bu nedenle de rakamın düşük olmasından memnun.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ise Türkiye gerçeklerinden o kadar kopuk ki bu rakamın yeterince yüksek olduğunu sanıyor. Bu nedenle de gönül rahatlığıyla “Bu yıl asgari ücretliyi enflasyona ezdirmeyeceğiz” cümlesini kurabiliyor.
Beyefendi zahmet edip bu yılki enflasyon rakamına baksa, asgari ücret artışıyla enflasyon arasında enflasyon lehine 5 puan fark olduğunu görür.
Enflasyonun asgari ücretin artışından fazla olması ise şu anlama geliyor: 1 Şubat 2026 yılında işçinin eline geçecek 28 bin 75 liranın alım gücü, 1 Şubat 2025 günü işçinin eline geçen paranın alım........© Nefes