Ruhumuz Alarm Veriyor ve Psikiyatride Hastalara Ayrılan Süre Çok Kısa
Neredeyse her evde, iş yerinde, okulda hatta topluma taşıma aracında; hiç uzağa gitmeye gerek yok bazen aynaya baktığımızda gülümsemeyen, somurtan, mutsuz yüzler görüyoruz.
Ne hissediyorsak bedene o yansıyor.
Hasta oluyoruz.
Ruhumuz alarm veriyor.
Ve o alarmın rengi kırmızı.
Dünya Sağlık Örgütü’nün son açıklamasına göre: Dünyada her 7 gençten 1’i ruhsal tedavi görüyor.
Türkiye’de ise son 1 yılda antidepresan kullanımı e arttı.
Özellikle gençler kullanıyor.
Okullardan, trafikten, caddelerden, sokaklardan şiddet görüntüsü geliyor.
Çocuklar, gençler, kadınlar, erkekler birbirinin canını alıyor.
Dört duvar arasından çıkmaya çekinenlerin sayısı katlanıyor.
Elbette nedenleri var. Ekonomik kaygılar, geçim derdi, toplumsal baskılar, ailede yaşanan maddi-manevi sıkıntılar, stres, tedavi edilmeyen depresyon çeşitleri…
Kaygılıyız, depresyondayız, tedavi olmadıkça toplumsal yara yaratıyor, o yarayı da her gün biraz daha deşiyoruz.
Çünkü zamanında alınmayan önlem, bizi dönüşü olmayan bir yola sokuyor.
Ruhumuza ne oldu?
Depresyon ve beraberinde getirdiği hastalıklar kimleri hedef aldı?
Hangi depresyon çeşitleri daha sık görülür oldu?
Önce bir tabloya bakalım.
Ruh sağlığı tablosu:
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre depresyon, dünya genelinde 280 milyon kişiyi etkiliyor.
Türkiye’de 2024 yılında yapılan ulusal araştırma ise şöyle: Bireylerin ',3’ü depresif belirtiler gösteriyor. Kadınlarda bu oran erkeklere kıyasla P daha yüksek. Özellikle doğum sonrası depresyon ciddi bir sorun teşkil ediyor; annelerin yaklaşık dörtte biri (#) bu tabloyla........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein