"Dolar 10 lira olacak ya!” faturası: Lüfer 3 bin lira |
Türkiye’ye gelen ABD’li bir kadın turist; balıkçıları gezdi.
Balık satan esnafı yani.
Gördüğü etiketler karşısında öyle şaşırdı ki bir video çekti.
“Türk halkı, size bir sorum var. 10 yıl önce 1 dolar yaklaşık 1 TL’ye eşitti. Şimdi ise 1 dolar, 41 TL. (42 TL’ye dayandı) 600 dolar asgari ücret kazanıyorsunuz ve buradaki fiyatlar bizdeki ile aynı. Sorum şu: Buna nasıl ‘okey’ diyebiliyorsunuz?”
Tespit gibi tespit.
Soru gibi soru.
Oysa; Eski Hazine ve Maliye Bakanımız Berat Albayrak ne demişti; hemen hatırlayalım.
Bundan 6 yıl önce; kendinden emin ve alaycı bir konuşma tarzı ile şu cümleleri kurdu Albayrak:
“Dolar 10 lira olacak ya, 15 lira olacak ya. 6 liradan 7 liradan alalım dolarları he, 10-15’e satarız. Sonra ne oldu? Dolar düştü 5 liraya. Çok beklersiniz.”
Çok da beklemedik.
Tüm baskılamaya rağmen 2 yıl içinde dolar 10 lira oldu. Hatta kükremiş sel gibi bendini çiğnedi aştı!
Daha çok şey yazılabilir ama cevaba geçelim.
Buna nasıl “okey” diyebiliyoruz?
Cevap: Diyemiyoruz.
Alışverişler kredi kartı ile yapılıyor, borçla karın doyuruluyor, sonra ödenemeyen borç ile dibe vuruluyor. İsyan edenin başı yanıyor. Döngü böyle.
Konuyu çok dağıtmayayım. Turisti bunları söylemeye iteni aldım gündemime: balık fiyatlarını.
3 tarafı denizle çevrili cennet vatanda; yaz tatili yapamayanlar, denizden çıkanı da yiyemiyor.
Oysa; dualarla dileklerle, kutlamalarla “Vira bismillah” dedi balıkçılar.
Sonuç hüsran.
Detaylıca bakalım.
Önce, bir zincir markette balık tezgâhında rastladığım etiketlerin dilini yazayım:
Fiyatlar böyle.
Şaka gibi.
Hangi kameraya el sallıyoruz acaba, bir sosyal deney mi diye etrafa bakındım ne yalan söyleyeyim.
Bu kadarı da çok fazla.
Market İstinye’de.
Sarıyer’i........