Türk dizi ve sinema sektöründe cinsiyete dayalı ücret eşitsizliği

Cinsiyete dayalı ücret eşitsizliğine küresel ölçekten baktığımızda iş gücü piyasalarının en karmaşık sorunlarından biri olduğunu söyleyebiliriz. Bu problem, kadınların erkeklerle aynı veya eşit değerde iş yapmalarına karşın sistematik olarak daha az kazanmaları durumunu tanımlamaktadır. Ve temel bir ekonomik adaletsizlik olmanın ötesinde, toplumsal cinsiyet eşitliğinin önündeki en büyük engellerden biridir.

Sinema ve televizyon gibi yaratıcılığa dayalı endüstriler, bu problemin daha da belirgin olarak tezahür ettiği alanlar olarak ön plana çıkmaktadır.

Bu sektörlerde ücretlendirme, standart kurumsal maaş skalalarından ziyade, bireysel pazarlık gücü, şöhret, algılanan "yıldız değeri" vb. sübjektif faktörlere dayanmaktadır.

Bu yapı, bilinçli veya bilinçdışı önyargıların ücret kararlarına doğrudan etki etmesi için elverişli bir zemin oluşturmaktadır.

Eğlence endüstrisindeki ücret uçurumu, yalnızca bireylerin gelir adaletsizliği sorunu değildir.

Yanı sıra; hangi hikayelerin anlatılmaya değer görüldüğünü, kimlerin bu hikayelerin merkezinde yer alabileceğini ve kadın profesyonellerin sektördeki kariyer rotasını nasıl şekillendirdiğini belirleyen daha geniş bir güç dinamiğinin göstergesidir.

Kadın oyunculara daha düşük ücret ödenmesini; onlara atfedilen rollerin ve dolayısıyla kadın karakterlerin anlatı içindeki öneminin de ikincil olarak görüldüğünün bir yansıması olarak değerlendirebiliriz.

Bu durum, ekran önündeki kadın temsilini pekiştirdiği gibi kamera arkasındaki kadın figürünün üst mevkilere yükselmesini zorlaştırmakta, sektördeki cinsiyet eşitsizliği döngüsünü devam ettirmektedir.

Kısa süre önce kamuoyuna, Türkiye'de yüksek reytingli televizyon dizilerinde rol alan başrol oyuncularının bölüm başına aldıkları ücretler yansıdı. (Yayınlanan veriler resmi bir mecradan doğrulanmadığı gibi herhangi bir yalanlama da gelmedi.)

Rakamlar, Türkiye dizi sektöründeki cinsiyete dayalı ücret eşitsizliğinin boyutunu bir çırpıda yüzümüze vuracak şekildeydi:

ABİ: Kenan İmirzalıoğlu (4.5 milyon TL) - Afra Saraçoğlu (2.5 milyon TL)

Aşk ve Gözyaşı: Barış Arduç (3.5 milyon TL) - Hande Erçel (1.75 milyon TL)

Eşref Rüya: Çağatay Ulusoy (3.25 milyon TL) - Demet Özdemir (2 milyon TL)

Bize Bir Åžey Olmaz: Mert Ramazan Demir (2.5 milyon TL) - Miray Daner (850 bin TL)

Uzak Şehir: Ozan Akbaba (1.5 milyon TL) - Sinem Ünsal (1 milyon TL)

Beş popüler dizideki başrol erkek ve kadın oyuncuların bölüm başı ücretlerini mercek altına aldığımızda ise şaşırtıcı sonuçlara ulaşabiliyoruz.

Tablodaki veriler, birkaç kritik noktayı net bir şekilde ortaya koyuyor. İlk olarak, incelenen beş dizinin tamamında erkek başrol oyuncusu, kadın başrol oyuncusundan belirgin bir biçimde daha fazla ücret almaktadır. Bu durum, ücret farkının tesadüfi bir şekilde sirayet etmediğini, sektörde yaygın ve tutarlı bir model olduğunu göstermektedir.

İkinci olarak, maaşlar arasındaki farkların boyutu endişe vericidir. En "eşit" durumda sayabileceğimiz Uzak Şehir dizisinde bile erkek oyuncu, kadın oyuncudan P daha fazla kazanmaktadır. Uçurumun en derin olduğu Bize Bir Şey Olmaz dizisinde ise bu oran 4.1'e ulaşmakta, yani erkek oyuncu kadın partnerinin neredeyse üç katı ücret almaktadır. Aşk ve Gözyaşı dizisindeki 0'lük fark ise, kadın oyuncunun emeğinin erkek partnerinin emeğinin tam olarak yarısı değerinde görüldüğünü simgesel olarak bize anlatacak türden bir örnektir.

Bu verileri, "eşit değerde iş" kavramının sektörde nasıl ihlal edildiğine dair güçlü bir kanıt olarak heybemize yükleyebiliriz.

Başrol oyuncuları, bir projenin anlatısal ve ticari yükünü birlikte omuzlayan, tanıtım yüzü olan ve genellikle birbirlerine yakın ekran sürelerine sahip olan pozisyonlardır. Buna karşın ücretlendirmede ortaya çıkan bu devasa fark, bireysel "popülerlik" veya "deneyim" gibi faktörlerle açıklanabilecek makul marjların çok ötesindedir.

ÖrneÄŸin, ABİ dizisinde Kenan İmirzalıoÄŸlu'nun uzun ve baÅŸarılı kariyerini bir faktör olarak kabul etsek bile, son yılların en popüler ve baÅŸarılı genç yıldızlarından biri olan Afra SaraçoÄŸlu ile arasındaki €'lik ücret farkı, cinsiyetin birincil belirleyici faktör olduÄŸu tezini haklı çıkarmaktadır. OluÅŸan bu durum, Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) temel prensiplerinden olan "eÅŸit deÄŸerde iÅŸe eÅŸit ücret" ilkesinin, Türkiye dizi sektörünün en üst basamaklarında dahi sistematik olarak göz ardı edildiÄŸini göstermektedir.

Türkiye Geneli Verileriyle Karşılaştırma: Özel Sektördeki "Normalin" Ötesinde Bir Durum

Türkiye dizi sektöründeki başrol oyuncuları arasında gözlemlenen ücret uçurumunun vahametini tam olarak kavrayabilmek için, bu verileri Türkiye'deki genel iş gücü piyasası istatistikleriyle de bir karşılaştıralım.

ILO ve TÜİK tarafından 2020 yılında yayınlanan ortak rapora göre, Türkiye'de cinsiyete dayalı ücret açığı özel sektör genelinde .3 olarak hesaplanmıştır. Bu oran, özel sektörde çalışan bir kadının, benzer özelliklere sahip bir erkeğin kazandığı her 100 TL'ye karşılık ortalama 84.7 TL kazandığını bize anlatmaktadır.

Dizi sektöründen elde edilen veriler ise bu ulusal ortalamanın fersah fersah üzerine çıkmaktadır. Tablo 1'de hesaplanan ve erkek ücretinin kadın ücretinden ne kadar........

© Muhalif