Olimpiyatlar bitti mi?

Bu sefer de bitti evet ve bir kez daha bize gösterdi ki arada sırada kazanabilirsiniz. Yani bir sisteminiz olmasa da; herkesin istisnasız uyacağı kurallarınız ve kuralları zamana göre yenileyebilen güvenilir kadrolarınız olmasa da, yeterince çalışmasanız da, arada bir kazabilirsiniz.

Ama bir süre sonra o istisnai kazanımlar biter, istisnai kazananlar yorulur, yaşlanır. Sporda da öyle olur, bilimde de, kültürde de hele ekonomi de kesin öyle olur ve ekonomi öyle olunca da her yere yansır.

En iyi bizim bir arkadaşın çocuğu koşamaz mesela, en uzağa da başka biri atlıyor olabilir en yükseğe de bizim fırkadan olmayan biri zıplıyor olabilir.

Peki bunu kabul etsek bile neredeyse Cumhuriyet kurulmadan önce başladığımız bu sportif faaliyetler konusunda da hemen her konuda olduğu gibi nasıl bu kadar istikrarsız olabiliyoruz ki? Yani bunu nasıl düzeltebiliriz ki? Zaten her konuda olduğu gibi arada bir kahraman ya da kahramanlar grubu çıkıp bizi kurtarmıyor mu?

İşte durumumuz Olimpiyatlarda da bir kez daha kendimize kanıtladığımız hali ile budur. Konuyu da şu aşamada sadece Olimpiyatlar ve spor üzerinden alarak değerlendirsek dahi aslında bu yapısal bir sorundur o da ayrı bir konu. Yani kayırmacılık orada da var, ama olmasa da konu çözüme kavuşur mu acaba. Bence hiçbir kayırmacılık olmasa dahi sistem kurmadan bu konu da diğerleri gibi bir yerde tıkanacaktır.

Peki o zaman........

© Muhalif