Tahayyülden Müzayedeye: Şarkıyatçılığın Güncel Sanat Piyasasındaki Sürekliliği |
Edward W. Said’in Şarkıyatçılık (Orientalism) çalışmasını okurken, zihnimde yalnızca tarihsel bir tartışma değil, bugünün sanat piyasasında dolaşan imgelerin nasıl üretildiğine dair daha güncel bir sorunsal belirdi. Said’in temel iddiası açıktır: Batı, Doğu’yu anlatırken onu olduğu gibi değil, kendi bilgi rejimi içinde, kendi iktidar alanına uygun biçimde tahayyül eder. Böylece Doğu, temsil edilirken “öteki” olarak sabitlenmiş, estetik ve entelektüel bir nesneye dönüştürülmüştür. Bu dönüşüm yalnızca geçmişe ait bir zihniyet değil; günümüz sanat piyasasının işleyişinde de hâlâ canlıdır.
Bu noktadan bakıldığında, müzayede salonlarında dolaşan “doğu esintili” tabloları yalnızca estetik beğeni nesneleri olarak okumak yetersiz kalır. Osman Hamdi Bey’in 19. yüzyılda ürettiği eserler —Arkeologlar, Kaplumbağa Terbiyecisi ya da gündelik hayata odaklanan figüratif sahneler— Batı’nın Doğu’ya bakışını içeriden dönüştürmeye çalışan ama yine de Batı’nın görsel diliyle konuşan işler olarak konumlanır. Bu eserler, hem Osmanlı modernleşme tahayyülünün hem de Avrupa sanat çevrelerinin dikkatle izlediği bir görsel rejimin parçası olmuştur.
Bugün ise bu tarihsel temsil biçimleri, küresel sanat piyasasında açık bir ekonomik karşılık buluyor. Sotheby’s ve Christie’s gibi büyük müzayede evlerinde “Orientalist” başlığı altında sunulan eserler hâlâ ciddi rakamlarla el değiştiriyor. 19. yüzyıl Batılı ressamlarının Kuzey Afrika ve Osmanlı........