Bir Türk astronotun uzaya gitmesiyle gururlananlar eğer aynı zamanda Abdülhamit hayranıysalar hayal kırıklığına uğrayabilirler, çünkü Abdülhamit’in teknolojik gelişmelerle arası iyi değildi.
Falih Rıfkı Atay, Amerika’nın aya ilk insanlı aracı göndermesinden sonra yazdığı yazıda, bu önemli gelişmeye duyduğu hayranlığı anlatırken, Abdülhamit dönemini hatırlar.
Atay’ın Ankara kitabındaki şu satırlar o dönem ile cumhuriyet arasındaki farkı ortaya koyar:
“İnsanlar aya gidecekler de yerdekiler onları televizyondan izleyecekler, böyle şey rüyamıza bile girmezdi. Hele Sultan Hamit İstanbul’unda otomobil, elektrik ve telefon da yasaktı. Çok değil altmış yıl önceki halimizi anlatıyorum. On dokuzuncu asrın bir yılında durakalmıştık. Tek denizaltımız, padişahın vehmine dokunduğu için Haliç’te karaya çekilmişti. Donanma gemilerinin kamaralarında şemsiye ile oturulduğunu işitirdik. Alaylı subaylar kışlalarda takunya ile gezerdi.”
“Sakal, boya, burun, tepe, ihtilal” kelimelerine sansür
Abdülhamit dönemindeki yasaklar bunlarla da sınırlı değildi. O dönemde yazar olmak da zordu. Tomris Uyar tarafından........