ÇİLER ÇELİKLER: KİTAPLAR ÇOCUKLARDA DERİN ETKİ BIRAKIR |
“Çocuğunuzun dünyasını genişletmenin birçok küçük yolu vardır. Kitap sevgisi en iyisidir.” Bu minvalde Eğitimci Yazar Çiler Çelikler ile kitapları ve kitap okuma hakkında konuştuk. Çiler Çelikler, “Her kitap, yeni bir dostluk, yeni bir yolculuk, yeni bir keşif demektir. Kitap okuyan çocuklar, düşünmeyi, soru sormayı, anlamayı öğrenir” dedi. Çocukları daha çok kitaplarla buluşturmak, onların hayal dünyasını güçlendirmek adına bu tarz nitelikli çalışmalara daha çok ihtiyacımız var.
Öncelikle hocam, kitap yazma serüveninizi bize anlatır mısınız?
Kitap yazma serüvenim başlaması öncelikle çocukluğumda tuttuğum günlükler ile kendimi ifade etme biçimimi keşfetme ile başladı. Sonrasında lise yıllarında, bir kompozisyon ödeviyle Edebiyat öğretmenim yazı yazmamızı istemişti. Ben yazdım ama okumaya çekindim. Arkadaşlarımın ısrarıyla sınıfta okudum. Öğretmenim “Bunu gerçekten sen mi yazdın?” diye sorduğunda, onun şaşkınlığı ve beğenisi beni çok etkilemişti. O gün, içimde yazmaya dair bir şeyler daha da filizlenmeye başladı. Şiiler yazmaya başladım. Şiir kitaplarımı çıkarttım.
KENDİNİ İFADE ETMENİN EN GÜÇLÜ YOLU YAZMAKTIR
Sonra ki süreç nasıl devam etti?
Yıllar içinde okul öncesi öğretmeni ve çocuk gelişim uzmanı olarak çocuklarla çalıştım. Onların saf duyguları, büyük hayalleri ve küçük dünyalarındaki büyük meseleler bana hep ilham verdi. Kendimi ifade etmenin, duygularımı ve düşüncelerimi anlamanın en güçlü yolu yazmak oldu. Çünkü zamanla fark ettim ki, sözlü olarak kendimi ifade etmekte zorlandığım anlarda, yazmak bana nefes aldırıyordu.
Aynı zamanda ben empatik ve sempatik bir insanım. Topluma faydalı oldukça kendimi daha mutlu hissediyorum. Güzel dünyamızda, özellikle çocukların ve tüm canlıların hak ettikleri huzurlu ve mutlu hayatı yaşayamadıklarını görmek beni hep derinden etkiledi. Yazmak, bu duyguları paylaşmanın ve değişime küçük de olsa katkı sunmanın bir yolu haline geldi.
“Hayvanlardan Çocuklara Mektuplar” isimli kitabınızda çocuklara ne gibi mesajlar var?
“Hayvanlardan Çocuklara Mektuplar” kitabımın ortaya çıkış hikâyesi aslında oldukça duygusal bir süreçten doğdu. Ben, dünyanın çok daha güzel bir yer olabileceğine inanan biriyim. Fakat zaman zaman yaşanan olumsuz olaylar, özellikle dünyanın başka bir köşesinde bile olsa, beni çok derinden etkiliyor. O kadar ki, kalbimde gerçekten o acıyı hissediyorum. Bu duygu yoğunluğu bazen hayatımı da etkiler hale geldi. “Ben ne yapabilirim?” sorusunu kendime çokça sordum.
ÇOCUKLARA EMPATİ KAZANDIRMAK GEREKİYOR
Bu sorgulama sizi nereye götürdü?
Bu sorgulama sırasında bir gün köpeğimle göz göze geldik. Daha önce iki köpeğim vardı, maalesef şimdi onları kaybettim. O zamanlarda bir gün büyük köpeğimle aramızda bir bakışma oldu, hatta kendi kendime “Acaba şimdi konuşacak mı?” diye düşündüm. İşte o anda aklıma bir fikir düştü: “Hayvanlar konuşabilseydi acaba bize ne anlatırlardı?”
Bu düşünceyle birlikte içimdeki empati gücünü kullanarak o gece ilk hikâyemi yazdım. Bu, aslında “Hayvanlardan Çocuklara Mektuplar” kitabımın da ilk adımı oldu. Sonrasında bu fikir gelişti, büyüdü ve bir kitaba dönüştü. Hayvanların bakış açısından yazdığım bu mektuplar, çocuklara sadece sevgi değil, aynı zamanda empati ve farkındalık kazandırmayı hedefliyor.
Ondan sonra başka kitaplar da yazdım ama hepsinin teması yine aynı. Belki de benim hayal ettiğim dünyayı kitaplara yansıttım. Hayal etmek başlangıçtır diye düşünüyorum. Belki de dünya çok güzel, görmek istediğim dünyayı yaratmaya çalıştım. Bunlarla ilgili mesajlar vermeye çalıştım çocuklara. Çocukların zaten çoğu doğayı seviyor, hayvanları seviyor. Çocuklarla ilgili çok büyük bir şey başladı. Ondan sonra da devam etti. 15yıldır ciddi anlamda yazar olarak da çalışmalarımı devam ettiriyorum.
KİTAPLARIN ÇOCUKLARA SESSİZLERİN SESİ OLMAYI ÖĞRETİYOR
Sizce çocuklar “Hayvanlardan Çocuklara Mektuplar” kitabı neden okumalı?
Çocuklar “Hayvanlardan Çocuklara Mektuplar” kitabını okumalı çünkü bu kitap onların içindeki merhameti, empatiyi ve farkındalığı besleyen bir yolculuk sunuyor. Kitaptaki her mektup, bir hayvanın bakış açısından yazıldı ve aslında çocuklara sessizlerin sesi olmayı öğretiyor. Çünkü hayvanlar konuşamasa da hisseder, sever, korkar, üzülür… Bu duygularla yüzleşmek, çocuklara hem kendilerini hem de çevrelerini daha iyi anlamaları için bir kapı aralıyor.
BİRLİKTE YAŞAMA KÜLTÜRÜ ÖNEMLİ
Bu kitap hayvan sevgisini mi anlatıyor?
Bu kitap sadece hayvan sevgisini anlatmıyor; “birlikte yaşama kültürünü,” “sorumluluk almayı,” ve “doğaya saygıyı” da içinde taşıyor. Çocuklara mesaj vermek yerine onları düşündürmeyi, onların kalplerine dokunarak bir farkındalık oluşturmayı amaçlıyor.
Ayrıca çocuklar bu kitapla hayal kurmayı, başkasının yerine kendini koymayı ve dünyaya daha farklı gözlerle bakmayı öğreniyor. Bu da sadece bir kitap okumuş olmak değil, aslında bir yaşam duruşu kazanmaya doğru atılmış bir adım oluyor.
ZEKÂ YALNIZCA AKADEMİK BAŞARIDAN İBARET DEĞİLDİR
Çocukların farklı bir pencereden dünyaya bakmaları neden bu kadar........© Mir'at Haber