“BAŞKA TÜRLÜ YAPAMAM!” DİYEN VAR MI?
“BAŞKA TÜRLÜ YAPAMAM!” DİYEN VAR MI?
Bizim gaflet uykumuzdan istifade ile meğer her tarafımızı işgal etmişler. Bir elleri kursağımızda, bir elleri mutfağımızda, bir elleri ecza dolabımızda, velhasılı evimizin her köşesinde. En son gelip soframızın baş köşesine kurulan davetsiz misafir misali… Avuç avuç para döktüğümüz telefondan domatese, ilaçtan içeceğe, giysiden temizlik maddelerine kadar her bir şeyi başımıza kakıyor; “Hop dur bakalım! yeyip içtiğin, giyip kullandığın her şey bizimdir bizim.” diye kasılıyor.
“Elinizdeki telefondan yediğiniz domatese, içtiğiniz kahve ve meşrubattan ilaca, sofranızdaki gıdadan kullandığınız hijyen malzemesine kadar hepsi ama hepsi bizim!”(Netanyahu)
“Boykot, boykot!” diye tempo tuttuğumuz bu heyecanlı dönemimizde bile balyoz gibi başımıza, yüreğimize, vicdanımıza saplanan bu baş kakıncı hançer, acaba bizi ölüm misali bu gaflet uykusundan uyandırır mı acaba? Uyanmalıyız, uyanmaya mecburuz, hatta çok da geç kaldık maalesef.
Malı-markası, yiyeceği-içeceği, ilacı-hijyeni, ayaktaki sırtımızdaki giyeceği ile hâlâ zalimin yanında, ekonomik desteğinde olan, zımnen göz kırpan herkes; yârın bir gün ZALİMİN AVI OLACAKTIR.
“Kim olursa olsun zulüm ve haksızlık yapan kimselere asla bel bağlamayın; onlara, duygu, düşünce ve ekonomi plânında kesinlikle meyletmeyin; yoksa ateş size de dokunur!”(Hûd, 11/113)
Kardeş! © Mir'at Haber





















Toi Staff
Gideon Levy
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein