menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

SAVRULAN ÇEKİRGELER GİBİ

9 0
19.12.2025

SAVRULAN ÇEKİRGELER GİBİ

Peygamberlerin görevi sadece tebliğ etmek ve hâkikate insânlara çağırmaktır.[1] Onlar tehdit değil teklifle yükümlüdürler ve görev yaptıkları toplum üzerinde zorlayıcı, baskı yapıcı davranışlarda bulunmazlar.[2] Şüphesiz bu davetin/uyarının da bir sınırı vardır. Belli bir noktadan sonra karşı taraf bu çağrıya karşı umursamaz tavırlar gösterirse veyâ hakîkati yalanlama, inkâr etme gibi tavırlar içerisine girerse ve bunu da alay yollu bir biçimde o peygambere karşı açıkça dile getirmeye başlarsa artık yapacak fazla bir şey kalmamıştır. Böyle bir durumda Kur’ân’ın Hz. Peygamber’den istediği onları kendi hâllerine bırakması ve onlardan yüz çevirmesidir.[3] Şimdi kıyâmet gününü ve bugün önemli bir işâreti olan “Ay’ın yarılmasını” sihir olarak tanımlayan müşrikler içinde aynı kural geçerlidir. Artık her iki taraf da bekleyecektir. Bunun bir anlamı da Hz. Peygamber’in onlarla uğraşıp, kendi hedefinden/gündeminden/hizmetinden geri kalmamasıdır. İşte Kamer/6. âyet bu noktada Hz. Peygamber’e şöyle söylemektedir: “Sen (yine) onlardan uzak dur. Çağrı Sesinin, [insânı] aklın tasavvur edemeyeceği bir şeye çağıracağı Gün.[4]

Âyette geçen “nükür” kelimesi “bilinmeyen, tanınmayan, akılla hayal edilemeyen, canlandırılamayan şey” anlamına gelmektedir. Çünkü bir şeyi bilebilmesi için insânın o şeyin benzeriyle karşılaşması gerekir. İşte bu bilinmeyen ve bilinmediği için de görüldüğünde insânı hayret ve dehşete düşürecek şeye kıyâmet gününde insânları bir çağırıcı davet edecektir. Bu çağırıcının kim olduğu âyette verilmemiştir. Ama başka bir âyet bize bu çağırıcının Sur’a ikince kere üfleyecek olan İsrâfil........

© Mir'at Haber