KARDEŞLER ARASI HUZURSUZLUĞUN TETİKÇİSİ OLAN ANNE-BABALAR
KARDEŞLER ARASI HUZURSUZLUĞUN TETİKÇİSİ OLAN ANNE-BABALAR
Anne, baba ve çocukların uyumundan mutlu bir aile yuvası vücut bulur. Müslümanın yuvası “Cennet köşelerinden bir köşedir.” Dünyadaki cennetimizdir. Çocuklarını Kur’an ve Sünnet çerçevesinde yetiştiren aile reislerinin kendileri de, Kitap ve Sünnete uymak zorundadır.
Anne ve babaya karşı evlatların yapmaları gerekenler, uymak zorunda oldukları prensipler, “Küfrü imana tercih etmedikleri sürece” (Bak:Tevbe:23) onlara sımsıcak dost, yardımcı ve sırdaş olmaları, kanat germeleri ve Müslüman olmasalar bile bizleri dünyaya getirmeye aracı olmaları sebebiyle, onlarla ilişkiyi kesmeden beşeri münasebetleri sürdürerek dünyalık ihtiyaçlarının görülmesini emreden hükümler (Bak:İsra:23), ayet ve hadislerde sıkça dile getirilmektedir. Çocukların, anne ve babalarına karşı görevlerini yerine getirmeleri gerektiğine, hiçbir Müslümanın itirazı olamaz. Ben meselenin bu yönü ile ilgili bir şeyler yazacak değilim. Bu, malumu ilam olur. Aile huzurunun bozulması, durup dururken meydana gelmez. Mutlaka bu huzuru tetikleyen birileri vardır. Ben bu yazımda tetikçi anne ve babalardan bahsedeceğim.
Aile huzurunu her zaman çocuklar ihlal etmezler. Evlatlarından dolayı huzursuz olduklarını, ya da aile fertleri arasında ilişkilerin koptuğunu iddia eden ailelerin “huzursuzluk virüsü”nü araştırdığımızda, bir kısmının tetikçi anne ve babalardan kaynaklandığını görmemiz mümkündür. Rasûlullah (s.a.v.)’den nakledilen sahih bir hadisin satır aralarında, ailelerdeki huzuru dinamitleyen psikolojik bir gerçeğe parmak basılmaktadır:
Sahabeden Numan b. Beşir (r.a.) anlatıyor: “Babam beni alarak Rasûlullah’a (s.a.v.) götürdü ve:
– Ya Rasûlallah! Şahit ol ki, ben Numan’a malımdan şunu şunu bağışladım, dedi. Bunun üzerine Peygamberimiz:
– “Oğullarının hepsine Numan’a bağışladığın kadar bağışta bulundun mu? diye sordu. “Hayır” deyince:
– “Öyleyse buna Benden başkasını şahit yap. Beni ADALETSİZLİĞİNE ŞAHİT TUTMA”, buyurdu. Sonra:
– “Sana iyilik yapma hususunda oğullarının eşit davranmalarını ister misin? diye sordu. Babam “Elbette!” cevabını verdi.
– “O halde (bu bağış doğru) olmaz” buyurdular. (Buhârî, Hibe, 12; Müslim, Hibât, 9, 17).
Hadisimiz, değişik varyantlarla rivayet edilmiştir. Bu varyantlardan birinde, yapılan bu bağışın bir zulüm ve eşitsizlik olduğuna dikkat çekilerek “Beni adaletsizliğine şahit tutma,........© Mir'at Haber





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin