menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

KUR’AN’DA ARD-I MUKADDES (Temiz Kılınan Yer)

9 1
19.06.2024

Herhangi bir bölge veya mekâna kutsallık atfetmenin bir diğer örneği de yine Kur’ân’da ‘Ard-ı Mukaddes’ ifadesinin kullanılmış olmasıdır.

Hani Mûsâ, kavmine demişti ki: “Ey kavmim! Allah’ın, üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani içinizden peygamberler çıkarmıştı. Sizi hükümdarlar kılmıştı ve (diğer) toplumlardan hiçbirine vermediğini size vermişti.

“Ey kavmim! Allah’ın size yazdığı ard-ı mukaddes’e (temiz kılınmış beldeye) girin. Sakın ardınıza dönmeyin. Yoksa ziyana uğrayanlar olursunuz” dedi” (Mâide 5/20-21)

Ancak İsrailoğulları kendilerini Firavun’un zulmünden denizden geçirerek kurtarıp bu beldenin kapılarına getiren hz. Musa’yı ve Allah’ın yukardaki emrini “orada güçlü bir topluluk” var bahanesiyle dinlemediler. Üstelik “Sen ve Rabbin gidip savaşın, biz burada oturup bekleyeceğiz” diyerek hem kabalık yaptılar, hem de bir nimet, zafer ve başarı için ödenmesi gereken bedeli ödemeye, yapılması gereken çalışmayı yapmaya yanaşmadılar.

Bunun üzerine ‘ard-ı Mukaddes’ onlara kırk sene haram edildi ve Tih çölünde sürgün cezasına çarptırıldılar. (Mâide 5/22-26)

Âyette geçen ‘ard-ı Mukaddes’ acaba neresi idi? Niçin bir toprak parçasına veya bir bölgeye mukaddes sıfatı verilmiş?

Bunun İsrâ 17/1.deki “etrafı mübarek kılınmış yer” ile ilgisi var mıydı?

Âyetteki “ketebellahu lekum-Allah sizin için yazdı” ifadesini, “Allah size o toprakları va’detti” şeklinde mi yoksa “Allah oraya girmenizi farz kıldı” şeklinde mi anlamak gerekiyor?

Bu konuda da farklı görüşler var…

Bu âyette belirtilen mukaddes toprak, İsrâiloğulları’nın Mısır esaretinden kurtulduktan sonra yerleşmeleri istenen Filistin toprakları (mı)dır.[1]

Bazıları göre ‘ard-ı mukaddes’; putlardan ve putçuluktan arınmış, temiz ve mübarek kılınmış yer demektir.

‘Ardu’l-mukaddes’; yani temiz yapılmış, arındırılmış yer; Şam (bugünkü Suriye) mıntıkasıdır.

Aynı kökten gelen mukaddis; ruhânî, din adamı demektir ki yahudi şeriatında tanrısal ve bundan dolayı da dokunulmazlık sahibi olan kimseyi ifade eder.

Ferrâ’ya göre burası Dimeşk, Filistin ve Ürdün’ün bir kısmıdır.[2]

Burası Kudüs’te Beyt-i Makdis’in bulunduğu yerdir. Bir rivâyete göre İbrahim (as) Lübnan dağına çıktığı zaman Allah (cc): “Bak, gözün nereye kadar yetişirse orası mukaddestir ve gelecek nesline mirastır” buyurmuş.[3]

Mukaddes topraklar’dan maksat, içinde Beytülmakdis’in de bulunduğu Filistin topraklarıdır. Hz. İbrahim ve ondan sonra gelen bir çok peygamber burada yaşadığı ve defnedildiği için burası vahyin de iniş yeri olmuştur.

Bu sebeple........

© Mir'at Haber


Get it on Google Play