İFRAT MI TEFRİT Mİ 2

Birisini çok çok aşırı sevmek ifrat; birinden aşırı nefret tefrittir. Peygamber aşırı sevgini gözü (manen) kör ve sağır edebileceği uyarısında bulunuyor. (Ebû Dâvûd, Edeb-116 no: 5130. Ahmed b. Hanbel, 5/194, 6/450)

Sevgi ve nefrette orta yolu, teenni ile hareket etmeyi tavsiye ediyor. Ebu Hurayra Peygamber’in şöyle dediğini anlattı: “Sevdiğini ölçülü sev; bir gün gelir sevmediğin biri olabilir. Sevmediğini de ölçülü olarak sevme; bir gün gelir dostun olabilir.” (Tirmizî, Birr/60 no: 1997)

Kişinin kendini çok dindar görmesi, bu konuda başkalarını küçümsemesi, İslâmî hükümleri çok sert ve şaırı bir şekilde anlaması, din adına şiddet kullanmayı meşru görmesi, neredeyse her şeye haram demesi, müslüman olmayanlara veya dini yaşamayanlara kendince ceza kesmesi, Allah yolunda çalışmayı savaş zannetmesi ifrat;

İslâmî hükümler konusunda tembel olması, aldırmaması, İslâma aykırı görüşleri, tutumları hoş görmesi, bâtıl görüş ve fitne-fesatlara karşı hiç bir şey dememesi, yapmaması da tefrittir.

Kişinin cimri olması, en tabi ihtiyaçlarını bile karşılamada hasis davranması, malı infak etmemesi ifrat; elinde avucunda olanı infak diye vermesi, bu yüzden muhtaç hale gelmesi tefrittir. Kur’an mü’minlerin bu konudaki durumunu şöyle belirliyor:

“Harcarken ne israf ne de cimrilik ederler; ikisi arasında bir yol tutarlar” (Furkan 25/67) Peygamber (sav) de infak ve sadaka vermede i’tidalli olmayı, dengeli davranmayı tavsiye etti.

Malının tamamını sadaka olarak vermek isteyen Ka’b b. Mâlik’e malının üçte birini kendisine saklamasını, bunun daha hayırlı olacağını söyledi. (Bkz: Buhârî, Vasâyâ/16 no: 2757. Müslim, Tevbe/9 (53) no: 7016. Ebû Dâvûd, Eyman/23 no: 3318. Nesâî, Eyman/36-37 no: 3852-3853 Ahmed b. Hanbel, 3/454,456, 459)”

Bütün iş ve davranışlarda acele etmek, düşünmeksizin karar vermek, i’tidalden sapmak ifrat; her şeyde tereddüt etmek, ihmalkâr davranmak, zamanında işini yapmamak, işini önemsememek tefrittir.

Başkalarına karşı saldırgan olmak, düşmanca davranmak, tehlikeyi abartmak ifrat; saldırılara aldırmamak, tehlikelerin farkına varmamak, tebdir almamak tefrittir.

Hükmetmede haktan ve adâletten sapmak, torpille iş görmek, kendi adamını haksız olsa da korumak, acele karar vermek ifrat; karar almada aciz kalmak, ihmalkâr davranmak, aşırı tereddüt etmek tefrittir.

Allah’tan korkmamak, O’nun hesabından emin olmak, yaptığı amellere çok güvenmek ifrat; küsüp ümitsiz olmak, “ben artık battım” demek tefrittir. Halbuki İslâmın bu konuda tavsiye ettiği orta yol “beyne’l-havfi ve’r-reca-korku ile ümit arasıdır. Bazı âyetlerde buna işaret ediliyor. (Bkz: Secde 32/16. Zümer 39/9. Hicr 15/56)

Ölümüne veya kapasite üzerinde, ölüm yokmuş gibi habire çalışmak ifrat; tembel, pinti, asalak olmak, en zaruri ihtiyaçları bile temin etmemek tefrittir.

Kibir (büyüklenme), başkasını renginden, ülkesinden, etnik kökeninden, sosyal........

© Mir'at Haber