Bir önceki yazımızda selâmın önemli bir ibadet olduğunu anlatmıştık. Bu açıdan; “selâm vermek sünnet almak farzdır” ifadesi iki açıdan isabetli değil. Birincisi; pek çokları farzdan sonra sünnet deyince basit bir şey olduğunu zannederler. “Haa, sünnetmiş canım… Sünneti yapmasan da olur. Zira sünneti yapmamak günah değildir” derler. (Şüphesiz ‘Sünnet’ konusunda bu çok yanlış bir yaklaşımdır)
İkincisi; selâm ibadetini Rabbimiz emrediyor. (Bkz: Nisâ 4/86. Nûr 24/27 ve 61) Allah (cc) bir şeyi emrediyorsa, Kur’an’da varsa ona ehven bir şekilde ‘sünnet’ denilebilir mi? Aşağıda geleceği gibi pek çok hadis rivâyetinde Rasûlüllah’ın selâmı uyguladığını, emrettiğini, dindeki yerini vurgulandığını, âdabını görüyoruz.
Buna göre “selâm vermek ve verilen selâmı almak farz anlamında vâciptir” diyebiliriz.
Selâmla ilgili bir kaç hadis rivâyeti:
Enes b. Malik (ra) şöyle dediği rivayet edildi: Rasûlullah (sav) bana:
-“Oğulcuğum, ailenin yanına girdiğinde onlara selâm ver ki, sana ve ev halkına bereket olsun” buyurdu. (Tirmizî, İsti’zân/10)
Berâ b. Âzib şöyle demiş: “Rasûlullah (sav) bize şu yedi şeyi emretti:
Hasta ziyaretini,
cenâzeye iştirak etmeyi,
aksırana hayır dilemeyi,
zayıfa yardım etmeyi,
mazluma yardımcı olmayı,
selâmı yaygın hâle getirmeyi
ve yemin edenin yemininin yerine gelmesini temin etmeyi.” (Buhârî, Mezâlim/5 no: 2445. Müslim, Libâs/3(2-2066) no: 5388)
İmrân b. Husayn (ra) şöyle dedi: Nebî’ye bir adam geldi ve;
-“es-Selâmü aleyküm” dedi. Peygamber onun selâmına aynı şekilde karşılık verdikten sonra adam oturdu. Nebî:
-“On sevap kazandı” buyurdu. Sonra bir başka adam geldi, o da:
-“es-Selâmü aleyküm ve rahmetullah” dedi. Rasûlüllah ona da verdiği selâmın aynıyla karşılık verdi. O kişi de yerine oturdu. Rasûlüllah:
-“Yirmi sevap kazandı” buyurdu. Daha sonra bir başka adam geldi ve:
-“es-Selâmü aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtuh” dedi. Nebi o kişiye de selâmının aynıyla karşılık verdi. O kişi de yerine oturdu. Rasûlüllah:
-“Otuz sevap kazandı” buyurdu.” (Ebû Dâvûd, Edeb/132 no: 5195)
Enes b. Mâlik’ten (ra) rivâyet edildiğine göre, Nebî (sav) bir söz söylediği zaman, onunla ne kasdettiğinin iyice anlaşılması için sözünü üç defa tekrarlardı. Bir topluluğun yanına geldiğinde onlara üç defa selâm verirdi. (Buhârî, İlim/30 no: 94, İsti’zân/13 no: 6244. Tirmizî, İsti’zan/28 no: 2723)
Mikdâd (ra) (uzun bir rivâyette) şöyle dedi: “…Biz, Nebî’nin süt hissesini ayırıp kaldırırdık.........