‘Selâm’ dini olan ‘İslâm’ı tebliğ eden Hz. Muhammed (sav) ‘selâm’ sancağını taşıyan biricik Rasûldür. Öyleyse ‘selâmların’ en güzeli O’na ve diğer peygamberlere verilmelidir.
et-Tehiyyatü’ aynı zamanda O’na selâm verme duasıdır. Mü’minler bu duayı, salli bârik’i okuyarak da, salavât getirerek O’na selâm verirler. Şöyle ki:
“Et-tahıyyâtü lillâhi vessalevâtü vettayyibât. es-Selâmü aleyke eyyühe’n-nebiyyü ve rahmetullâhi ve berakâtühu, es-selâmü aleynâ ve alâ ibâdillâhi’s-sâlihîn. Eşhedü en lâ ilâhe illAllâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasûlühu.”
“Bütün dualar ve bütün tahiyyeler (dirlik selâmı, övgüler, dualar) ve bütün iyilikler Allah’a mahsustur. Ey Nebî! Allah’ın selâm, rahmet ve bereketi senin üzerine olsun. Selâm, bizim ve Allah’ın sâlih (doğru hareket eden) kullarının üzerine olsun. Şahâdet ederim ki, Allâh’dan başka tanrı yoktur ve yine şahâdet ederim ki, Muhammed O’nun kulu ve Rasûlüdür.”
Kur’an bazı peygambere ‘selâm olsun’ denildiğini isim vererek bildiriyor: Şöyle ki:
1.Kur’an diliyle Nuh’a selâm olsun:
“Doğrusu, (onlardan biri olan) Nuh da bizden imdat dilemişti ve onun imdadına derhal yetişmemiz de güzeldi.
Zira kendisini ve (inanç) ailesini büyük felaketten kurtardık.
Onun (inanç) soyunu da baki kıldık
Geriden gelenlerin zihninde ona dair (örnek) bir hatıra bıraktık.
Bütün âlemlerde Nuh’a selâm olsun.” (Saffât 37/75-79)
Bu gün hiç kimse Nuh’u (as) kötü bir isimle anmaz. Tam tersine o büyük tufandan bir kaç kaç asır geçmesine rağmen insafı olan herkes adı geçtiği zaman onu hayırla yâd eder.
“Çağları aşarak gelen bu ilâhî selâm, bu kıssaların amacını muhataba beyan içindir. Kimin izinden gidiyorsan onu seç… Unutma: Gök kubbeye bırakılan her hoş seda bâki kalır.” (İslâmoğlu, M. Hayat Kitabı Kur’an, 2/890)
Bu Allah’tan hz. Nuh’un âlemde kötü bir şekilde anılmamasına bir garantidir. (Taberî, İbni Cerir. Câmiu’l-Beyân, 10/498)
2.Kur’an diliyle İbrahim’e selâm olsun:
“Ve Biz ona fidye olarak muhteşem bir kurban verdik.
Geriden gelen herkesin zihninde ona ilişkin (örnek) bir hatıra bıraktık:
Selâm olsun İbrahime.” (Saffât 37/107-109)
Onun bir duası şöyle idi:
“Rabbim! Bana hikmet ver ve beni iyiler arasına........© Mir'at Haber