Rahmetin Hududu
Rahmetin Hududu
Rahmet…
Evet, Allah’ın rahmeti geniştir… Ama herkes için mi?
Hayır!
Kur’an diyor ki:
“Müşriklerin cehennemlik oldukları (küfür üzere öldükleri) müminlere belli olduktan sonra-bunlar akraba bile olsalar- artık onlar için, ne Peygamberin, ne de mümin olanların mağfiret dilemeleri yaraşmaz.”
(et-Tevbe, 9/113)
“Yaraşmaz” diyor!
Bak dikkat et: “Yaraşmaz” diyor…
“Yaraşmaz”
Müminin akîdesine, vakarına, tevhid şuuruna, Allah’a sadakatine yakışmaz!
Ama gel gör ki bugün, Allah’a ve Resûlü’ne açıkça meydan okuyanlar için bile “rahmet” temennileri havalarda uçuşuyor!
Ekranlarda, manşetlerde, sosyal medyada…
“Efendim, öldü ya! Artık rahmetle analım…”
Ne güzel kolaycılık değil mi?
Dünyada İslam’a söv, Allah’a ve Resûlü’ne düşmanlık et, ahirete göçünce “rahmetle” anıl!
Yok öyle yağma!
Rahmet, İmanla Başlar – Küfürle Biter!
Allah’ın rahmeti elbette geniştir.
Ama Kur’an, o rahmetin adresini de bildirir:
“Rahmetim her şeyi kuşatmıştır. Fakat rahmetimi özellikle bana karşı gelmekten sakınanlara, zekâtı verenlere ve âyetlerimize iman edenlere nasip edeceğim.”
(el-A’râf, 7/156)
Yani imanın yoksa, rahmet de yoktur.
Zira Allah’ın gazâbı da rahmeti de ilâhî adaletin tecellisidir.
Rahmet, imanla kayıtlı; tevhidle mühürlüdür.
İman eden için rahmet, bir sığınak, bir bağış, bir lütuftur.
Ama inkâr eden için?
Orada artık rahmet değil, Allah’ı inkâr edenlerin hak ettiği karşılık vardır.
Rahmet, imanla açılır, küfürle kapanır.
İman yoksa, rahmetin kapısında beklemek beyhudedir.
Zira Allah, rahmetini hak........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein