menu_open
Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İNSAN OKUDUĞUNUN ÖZETİDİR 5   

5 1
18.10.2024

Ağaçların fısıltılarını, kuşların dedikoduların, çimenlerin dansını duya izleye yürüdü parkta. Oradan tarifsiz bir mutlukla ayrıldı. Adam, eve dönerken önce alışveriş listesini inceledi, yazılanları tek tek aldı. Sonra yolunun üstündeki pastaneye uğradı. Eşinin sabahki inceliğine küçük bir karşılık vermeyi düşündü. Acıbadem kurabiyesini çok seviyordu eşi. Birkaç tane istedi, şık bir kutuya koydurdu. Kasaya ödemesini yaptı. Kasa görevlisine güzel temennilerde bulunarak çıktı pastaneden.

Eve doğru yürürken adımlarını saydığını fark etti birden. Bazen olurdu bu. Özellikle yalnız yürüdüğü ve kafasını bir şeylerin meşgul etmediği zamanlarda adımlarını sayarken buluyordu kendini. Sonra bunu da bir oyuna çeviriyordu. Şu kadar adımda nereye varacağım, diye düşünüyordu. İçinden saymaya devam ederken eve kaç adımda ulaşacağını tahmin etmeye çalıştı önce, sonra bulunduğu noktada bir yeri kendine başlangıç noktası olarak belirleyip adımlarını saymaya başladı. Yaptığını biraz komik bulduğu için de içten içe gülüyordu bu çocuksu davranışına.

Eve gelmişti. Adım sayısı mı? Onlar yolda kaldı. Karşılaşıp selamlaştığı bir iki dostundan sonra saymayı bırakmış, Eve bir an önce gitmek için hızlanmıştı. Adımlar yolda kaldı velhasıl. İçeri girdiğinde caminin minarelerinden segâh makamında okunan akşam ezanı duyulmaya başladı. Eşiyle selamlaştı ve sonrasında ezan bitene kadar sustu. Müezzin kusursuz bir şekilde okumuştu. Akşam namazını eda ettiler. Sofra hazır sayılırdı yine de yadım etti. Oturdular sofraya. Genellikle içinden yaptığı duayı bu kez eşinin de duyacağı şekilde yaptı:’Ya Rabbi! rızık ve nimet veren sensin! Sen kapına yönelenleri boş çevirmezsin. Biz aciz kullarız. Senin sonsuz ikram ve ihsanına muhtacız. Bizlere dünya ve ahirette güzel nimetler ihsan eyle!’’

Sofrayı birlikte kaldırdılar. Bulaşıkları makineye dizdiler. Koltuğuna geçip oturdu. (Misafir gelmezse evde oturduğu yer genellikle aynı koltuktu.) Eşine bugün yaşadıklarını anlattı. Delikanlı ile sohbetin ne kadar keyifli geçtiğinden bahsetti. Sofrayı toplarken koydukları çay demlenmişti. Eşi hem kendisinin yaptığı çöreklerden hem de adamın getirdiği acıbadem kurabiyelerden bir tabak hazırlamıştı. Adam, sadece çöreklerden aldı, çayla birlikte yedi onları. Kurabiyeleri eşinin yemesini istiyordu. Bir tanesinin yarısını eşinin ısrarıyla yedi. Bu kez eşi gününün özetini yaptı ona. Sokaktaki hareketlilikten, komşularla ilgili haberlerden kendince önemli bulduklarını sıraladı.

Şehir dışında yaşayan çocuklarıyla telefon görüşmesi yaptılar. İyi olduklarına dair haberler aldılar, içlerinde sevinçlerle günü tamamlama ritüelleri olan yatsıyı eda etikten sonra birkaç sayfa kitap okumaya çalıştılar sonra uykunun bastıran ağırlığına dayanamayıp uyudular. Onlarda gün, Ahmet........

© Mir'at Haber


Get it on Google Play