RAHMET BEREKET VE RİBA    

RAHMET, BEREKET VE RİBA

Riba’nın (faiz’in) yaygınlaşacağını belirten meşhur bir hadis var. Kıyamet alametleri ile ilgili olarak Ebu Hureyre’den rivayet edilen hadis şöyle: “İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, Riba (faiz) yemeyen kimse kalmayacak. Yemese bile onun tozu (veya buharı/dumanı) kendisine bulaşacaktır.” Sanırım, böyle bir zamanda yaşıyoruz. Para, bankacılık sistemi (Merkez Bankası dahil) sonuçta birer Riba kurumu ve para dediğiniz şey ise o kurumun ürettiği bir değer.

Riba’ya karşılık olarak “Faiz” doğru bir tanımlama değil. Bu konu ciddi anlamda bir kafa karışıklığına sebeb oluyor. Faiz, “Artırma, Nurlandırma, bereketlendirme, Feyzlendirme” gibi bir anlama gelir. Onun için bizim geleneğimizde “Faiz” erkek adı, “Faize, Feyza” kadın adı olarak kullanılır.

Mesela “Enflasyon = Faiz Riba değildir”. Bu konuda önce doğru bir tanıma kavuşmamız gerek. Demek ki, bugün “Riba”yı doğru tanımlamak için Parayı (Nakid/nukud, Kaime, altın ve gümüş sikke” aynı şey değil. Kaime dediğiniz şey kağıt paraya karşılık geliyor. Kağıt para aslında “Bank Note”dir, yani bankanın karşılığına kefil olduğu bir değeri ifade eder. Onun için Riba’nın doğru tanımlanması için FED’in LİBOR’un, Merkez Bankasının mahiyetinin, “Enflasyon” ve “Devalüasyon” konularının iyi bilinmesi gerek. Politika faizi, Reeskont faizi, Avans Faizi, gecelik işlem faizi gibi daha bir takım Faiz ilişkileri içinde bu kağıt para değer kazanıyor ya da kaybediyor.. Faizi belirlerken LİBOR / LİBOR – nasıl oluyor onu da bilmek gerekiyor.?

Benim bilgim, iradem dışında, birileri benim paramın değeri ile oynuyorsa, burada ciddi bir sorun var demektir.

Riba en son haramlardan biri idi ve günümüzde en yaygın haramlardan biri olarak Müslümanların hayatlarını karartmaya devam ediyor. Gerçek şu ki, paranın ulaştığı her yerde bu haram vardır.

Riba ile ilgili ayetler şöyle: (Bakara 275-276) “Riba (faiz) yiyenler, ancak şeytan çarpmış olanın kalkışı gibi, çarpılmış olmaktan başka bir tarzda kalkamazlar. Bu, onların, ‘Alışveriş de ancak Riba gibidir’ demelerinden dolayıdır. Oysa Allah, alışverişi helâl, faizi haram kılmıştır. Kime Rabbinden bir öğüt gelir de (Riba’dan) vazgeçerse, artık önceden aldığı onun olur. Durumu da Allah’a kalmıştır. Kim de (Riba’ya) geri dönerse, artık onlar cehennemliklerdir. Orada ebedî kalacaklardır.”, “Allah, faizi yok eder (faizle elde edilen malın bereketini giderir), sadakaları ise artırır (bereketlendirir). Allah, hiçbir günahkâr nankörü sevmez.”

(Bakara 278-279)’da ise yüce Allah (cc) Riba konusunda şöyle buyurdu: “Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve eğer gerçekten inanıyorsanız, Riba’danden geriye kalanı bırakın. Eğer (böyle) yapmazsanız, Allah ve Resûlü tarafından (Riba’cılara karşı) bir savaş açıldığını bilin. Eğer tövbe ederseniz, ana paralarınız sizindir. (Böylece) ne zulmetmiş ne de zulme uğramış olursunuz.”

Geçen gün Ali Rıza Demircan da bu konuyu gündeme getirdi. Bu konuyu sık sık , bütün detayları ile ele almalıyız. Sadece “faiz kaldırılsın” demekle faiz kalkmaz. Bu konuda bir Uluslararası sistem var. Bir Bankacılık........

© Mir'at Haber