Gazze Direnişi Özgürlüğün Sembolüdür…

7 Ekim’de Gazze’de başlayan İsrail katliamı ile birlikte bir İsrail sorunu yaşadığımız gün gibi aşikâr… İsrail katliamı ve vahşeti ile birlikte birçok kavram yeniden ele alınmayı bekler hale gelmiştir. Çünkü mevcut kavramların bu saldırı ile birlikte içinin kof olduğu apaçık bir şekilde ortaya çıkmıştır. Demokrasi, İnsan Hakları ve Evrensel hukuk kavramlarının artık bir anlamının kalmadığını bütün dünya halkları görmek zorunda kaldı. En çok tepe taklak olan kavram ise özgürlük kavramı oldu. Kim özgür, kim değil ve özgürlük ne ola ki gibi bir sürü soru zihne hücum etmektedir. 7 Ekim ‘Aksa Tufanı’ ile başlayan süreç bize devletlerin de özgür olmadıklarını gösterdi. İsrail tam bir vahşi katliam yaparken bile neredeyse yarım ağız bir itiraz yükselmediği gibi ABD ve Avrupa ülkeleri ile bunların sömürgesi olan ülkeler ağız birliği ile tam destek diyerek İsrail’in yanında yer aldıklarını dünya kamuoyuna bildirdiler. İslam ülkelerinin de sağlam bir bağ ile İsrail ile bağımlı oldukları açığa çıktı. Yapılan bütün toplantılarda dişe dokunur ve zulmü ortadan kaldıracak bir karar alamadılar. Hamaset dolu konuşmalar ise boşa kürek çekmeye benzer şekilde ertesi gün unutuluverildi zaten!

Her şey bir tarafa ama Aksa Tufanı düzenleyicileri hep birlikte nasıl bir direniş örneği sergileyeceklerini gösterdikleri gibi kavramların ruhunun hayat bulacağı bir mecrayı da esir değiş tokuşunda bize göstermiş oldular. Böylece özgürlük kavramını bir kez daha düşünme zemini bulmamıza vesile oldular.

Özgürlük, sanıldığı gibi kişinin her istediğini yapma imtiyazı olarak tanımlanamaz! Çünkü siz her istediğinizi yapmaya kalktığınızda başka birinin özgürlük alanını ihlal etmiş olacaksınız. Bu yüzden özgürlüğü başkasının özgürlük alanını ihlal etmeme sınırı içinde yeniden tanımlamak durumunda kaldılar. Özgürlüğü davranışa indirgeme halinin kendisi ise özgürlüğe ihanet olarak betimlenmelidir. 7 Ekim bize göstermiştir ki, her........

© Mir'at Haber