Doğru Düşünmede Dört Temel Unsur
Doğru Düşünmede Dört Temel Unsur…
Doğru düşünmenin bazı temel kuralları her zaman olmuştur. Yöntemli düşünmek bunlardan biridir. Yöntem, belirli bir düşünmeyi doğru bir zeminde kurma adına olmazsa olmazlardandır. Tabi ki yöntemin niteliği, belirleyiciliği, kuşatıcılığı vesaire belirleyici bir rol alacaktır. Ancak, düşünme dediğimiz olgu, kendiliğinden ve hiçbir şey olmadan gerçekleşecek bir olgu değildir. Akıl, deney, tecrübe, vahiy, geçmişten gelen aktarım vesaire, hep belirli bir bakış üzerinden anlaşıldığı zaman ‘doğru’ tanımını elde eder. Kısaca, yöntemsiz, ilkesiz, öncü inançlar olmadan bir düşünme gerçekleşmesi mümkün değildir. Bunun bilinip bilinmemesine göre de hüküm değişmeyecektir.
O zaman bir kişi, bir düşünce ile karşı karşıya kaldığı zaman onu doğru anlaması ve doğru bir düşünme zeminine sahip olabilmesi için gereken dört temel kural olduğu dile getirilmektedir. Ben bu kuralların doğru olduğunu düşünüyorum. Kendi tecrübemde de bu kuralları uygulamaya çalışıyorum. Birazda kendime ait kılarak bu dört kuralı açıklamaya çalışacağım…
Birinci temel kural; bir konuya, olguya, olaya, düşünceye ve inanca yöneldiğinizde ve onu anlamaya çalışacağınız zaman yapmanız gereken ilk şey; o şey hakkında sende var olan yargını askıya al. Yani yöneldiğiniz şeye karşı varsa yargınızı önce askıya alın, sonra ona yönelerek, onunla otantik/sahici bir ilişki kurun. O olguya ilginizi, ilişkinizi ve anlamaya yöneliminizi sağlayın.
Yargıyı askıya almak, yöneldiğiniz şey ile doğru ve saf bir bağ kurmak açısından kaçınılmaz bir olgudur. İnsan yargısını askıya alamaz diye nidalar duymaya hazır olarak; eğer insan, objektif bir ilişki ve iletişim istiyorsa, o yargısını askıya almalı ve ondan sonra bağ kurmalı ki kendi kendisini yanıltma durumu söz konusu olmasın… İnsan, kendi objektif kurallarını belirler, yargısını askıya alır, pişman olur, tevbe eder, yanlış görüşlerinden vazgeçer, işte bu insan yargısını da askıya alabilir bir özelliğe sahiptir. Demek ki insan, yargısını askıya aldığı zaman o şey ne ise onu o olarak idrak eder, anlar ve ona göre bir tasvire yeltenerek doğru bir kanaate sahip olur.
İkinci temel kural ise; yargıyı askıya aldığınız olgu ile empati/yakınlık kurmalısınız. Yani onunla duygusal ve düşünsel bir bağ kurarak onu anlamayı öncelemelisiniz. Bir şey ile ön yargısız kurduğunuz ilişki ile onunla sahici bir bağ kurma, tecrübe ile onunla içtenlikli bir ilişki kurma, düşünsel zeminde ise saf halini koruyarak onunla anlam ilişkisine girme anlamını taşır.
Empati/yakınlık kurmak, kişinin........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Tarik Cyril Amar