Peygamberimiz (S.A.V)’in sünnetini ihyâ

Nebiyyi Muhterem, Muhammed’ül emîn, Resûl-üs Sakaleyn, Hâtemü’n-Nebiyyîn, Rahmeten lil âlemin ve insanların en şereflisinin yaşantısı, tebliği, tebyini, küfürle mücadelesi, müminlere karşı şefkati ve merhameti, kâfirlere karşı üstün kuvveti, aile reisliği, eğitimciliği, adaletle muamelesi, ümmetine karşı düşkünlüğü, üstün ve karizmatik liderliği, mükemmel devlet başkanlığıyla kıyamete kadar en önemli örneğimizdir.

Meşruiyetini Allah-u Teâlâ’dan alır ve vahiy kaynaklı öğretisiyle hayatımızın her alanına müdahale eder. Zira O, Kur’an-ı Kerim’i tebliğ ve tebyine (açıklama) yetkili; bize kitabı ve hikmeti öğreten bir rehberdir.

Kur’an-ı Kerim’de, “Doğrusu Kur’an, müminler için bir hidayet ve rahmettir” (Neml, 77) buyrulmaktadır. İşte hidayet rehberimizi bize tebliğ eden ve açıklayan O’dur. “Nitekim, Biz size, ayetlerimizi okuyacak, sizi her türlü kötülükten arıtacak, size kitabı ve hikmeti öğretecek ve bilmediklerinizi bildirecek aranızdan bir Peygamber gönderdik” (Bakara, 151) ayeti, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in hayat çizgimizdeki yerini ve örnekliğini en beliğ şekilde ifade etmektedir.

Peygamber Efendimiz’in (S.A.V.) sadece vahyi tebliğ değil, aynı zamanda tebyin yani açıklama yetki ve sorumluluğu olduğu da, “İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman........

© Milli Gazete