Kendine nasıl davranılsın istersin?

İnsanın sosyalleşme, sevdikleriyle birlikte bir bardak çay içme, güzel vakit geçirme ihtiyacı vardır. Çünkü insan, fıtratı gereği insana ihtiyaç duyar. Sokakta tanımadığımız birisi bize tebessüm etse, güzel bir söz söylese, yanından geçerken Allah’ın selamı ile selamlasa bizi ne kadar mutlu oluruz değil mi?

Güzel söz duymak, dinlenmek, tebessüm eden bir çift gözle muhatap olmak istiyoruz ama çevremizdeki insanlardan tüm bunları mahrum bırakıyoruz. İnsani ilişkilerimiz bir yerlerde yara almış durumda.

Evlenme oranları gittikçe azalmış, boşanmalar artmış… Mutlu aile sayısı parmakla sayılacak kadar az… Çocuklar ebeveynlerinden, ebeveynler çocuklarından şikâyetçi… Komşuluk ilişkileri zayıflamış, bayram gelmesin de akrabalarla muhatap olmayalım diye dua eder hale gelmişiz... Kimse işinde mutlu değil çünkü ya patronundan mobbing yiyor ya da iş arkadaşları ile aralarındaki manasız çekişme yüzünden huzuru yok.

Çift terapisti olan John Gottman, ilişkileri olumsuz etkileyen dört zehir olduğunu söyler. Bunlara “mahşerin dört atlısı” der. Hristiyanlıkta mahşerin dört atlısı, kıyamet alameti olarak bilinir. Gottman da dört temel davranışın ilişkilerin sonu olduğunu söyler. Bunlar sırasıyla; aşağılama, eleştiri, sürekli savunma halinde olma ve duvar örmedir.

Mahşerin dört atlısı olarak bilinen bu dört davranış sadece çiftler arasında değil, her türlü ilişkiye zarar verecek davranışlardır.

Aşağılama, hiçbir ilişkide kabul edilemeyecek bir davranıştır. Kişinin kendini üstün görmesi,........

© Milli Gazete