Zafer teşkilât ile kazanılır

Bismillâhirrahmânirrahîm!

TANZİMAT’TAN sonra Türkiye aydınının zihnini Batılı düşünce ve hayat tarzı kuşattı. Tarihin imtihanını yüz akıyla vermiş koskoca İslâm medeniyetini bıraktık; Batı’nın kirli sularında yıkanmaya giriştik. Taklitçilik Türkiye’nin itibarını zedeledi. İnsanımız, kendine olan güvenini kaybetti. Deliler gibi Batı’da hakikat arayışına girişti. “Biz toplu iğne bile yapamayız” çaresizliğine düştü. Ümidi kayboldu.

1969’da başlayan Millî Görüş hareketi Türkiye semalarında bir güneş gibi parladı. Erbakan Hoca öncülüğündeki hareket milletimizdeki aşağılık kompleksini gidermekle işe başladı. Tarihin en büyük milleti olduğumuzu hatırlattı. İlmi, Batılılara Müslümanların öğrettiğini ispatladı. ON’lu sayı sistemini bulduğumuzu, Batı’nın bu sistemi kullanmanın patentini bile ödeyemeyeceğini açıkladı. Dünyaya ilim ve insanlık öğrettiğimizi anlattı.

Erbakan Hoca; milletimizin inancını, tarihini, aslını, özünü oluşturan Millî Görüş hareketini başlattı. Davayı temsil edecek kadroları yetiştirdi. Kadroların amaçlarını anlatan “Esaslar”ı oluşturdu; kadrolarına öğretti. Uygulamasını gösterdi. Hiçbir boşluk bırakmayan bir teşkilât yapısı hazırladı. Millî Görüş’ün en sağlam yönü, açık ve net bir teşkilât yapısına sahip oluşudur.

Tarihte ideal devlet yönetiminin ölçülerini ortaya koyan pek çok eser yazılmıştır. Hz. Ali’nin (r.a.) sözlerinden seçilmiş “Yöneticilere Öğütler”i; Yusuf Has Hacib’in “Kutadgu Bilig”i; Nizamülmülk’ün “Siyasetname”si; Maverdî’nin “Ahkâm-ı Sultaniyye”si bunların meşhurlarıdır. Erbakan Hoca’nın bir ekiple........

© Milli Gazete