Millî Görüşçülere bir önerim

Bismillâhirrahmânirrahîm!

ERBAKAN Hoca 1968-1969 yıllarında Anadolu’yu dolaşarak “İslâm ve İlim” konferanslarını verdi. “Biz toplu iğne bile yapamayız” çaresizliğinin öğretildiği bir dönemde bu konferanslar insanımıza ümit verdi; yüreklendirdi. Erbakan’ın tezi, “medeniyetin beşiği” diye lânse edilen Batı’ya tam bir meydan okumaydı. Müslümanların ilimlerin kurucuları olduğunu, ilmi Batı’ya öğrettiklerini ispatladı.

Hoca; “İslâm’ın dışında hiçbir hak ve hakikat kaynağı yoktur. Fen ve hikmet, sanat ve sanayi dahi İslâm’ın içindedir ve onun bir şubesidir. İlhamını Kur’an’dan almayan hiçbir ilim ve teknik asla hayra vesile olamaz, şerden ve zarardan arınmış sayılamaz” diyor; âlimin bütün aklının nasıl çalıştığını şu sözle açıklıyordu: “Şu insanları nasıl ikaz ve irşat etsem de iki cihan saadetine nail olsunlar?” (Davam, Necmettin Erbakan, MGV Yy., sh. 39)

Erbakan Hoca, ilimlerin kurusunun Müslümanlar olduğunu örnekleriyle ispatladı. Gıyaseddin Cemşid’in ondalık sayı sistemini bulduğunu söyleyerek Batı’ya seslendi: “Müslümanlar; sadece ‘Her şeyi size veriyoruz; ama, yalnız bizden aldıklarınızı geri verin’ deseler, ortada Avrupalıya ait bir şey kalmaz.”

Hoca; “Müslümanlık dediğiniz gericiliktir” diyenlere de şu çarpıcı cevabı verdi: “Hay hay! Biz bu gericiliğe razıyız. ‘Yalnız bizden aldıklarınızı geri verin; biz artık ondalık sistem kullanmayacağız’ deyin. Yeni bir hesap metodu getirin de görelim. Bu çeşit hesap metotlarını geliştirmiş ve insanlığa hediye etmiş olan........

© Milli Gazete