Bir büyükelçi bu rahatlıkla konuşabiliyorsa, demek ki birileri çoktan ikna edilmiş. |
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın yaptığı açıklamalar artık münferit bir diplomatik taşkınlıktan ibaret değildir. Ortada bir kere yaşanmış bir saygısızlık değil, tekrar eden bir alışkanlık, hatta sistemli bir üslup vardır. Her konuşmasında Türkiye’nin sınırlarını biraz daha zorlayan, ülkenin iç işlerine daha çok giren, devlet ciddiyetine meydan okuyan bir dil kullanıyor. Bu cesareti nereden bulduğu ise açıktır: Karşısında olması gereken devlet refleksi yerine derin bir sessizlik buluyor.
Bu taşkınlığın en çarpıcı örneklerinden biri 26 Eylül 2025 Evrensel gazetesi tarafından ortaya kondu. Barrack, Trump–Erdoğan görüşmesi öncesi Türkiye’nin Rusya’dan petrol ve doğal gaz almayı bırakması gerektiğini söyleyerek Türkiye’nin enerji politikasına müdahale etmeye kalktı. Bununla da yetinmedi; iki ülke ilişkilerini “meşruiyet alışverişi” gibi skandal bir ifadeyle tanımladı ve ardından Trump’ın sözlerini şöyle aktardı:
“BAŞKAN TRUMP ‘ÇÖZÜM OLARAK ONA MEŞRUİYET VERMELİYİM’ DEDİ.”
Bir büyükelçinin, yabancı bir liderin Türkiye hakkında bu kadar üst perdeden konuştuğunu açıklaması; üstelik bunu doğal bir diplomatik değerlendirme gibi sunması, Türkiye’nin bağımsızlığına yönelen açık bir saygısızlıktır.
Kısa........