Çocuk terbiyesinde denge: Çocuk nimettir, patron değil |
Bismillahirrahmanirrahim.
Elhamdülillahi Rabbil âlemin.
Vessalâtü vesselâmü alâ Resûlinâ Muhammedin ve alâ âlihi ve sahbihi ecmaîn.
Değerli kardeşlerim, yaşı yetmişlere yaklaşan ve Anadolu’da bir hayat yaşamış olanlar çok iyi hatırlayacaktır: Eskiden babalar, çocuklarını başkalarının yanında sevmeye utanırlardı. Özellikle kayınpederin, kayınvalidenin, amcanın ya da büyüklerin yanında çocuğunu sevmenin ayıp sayıldığı bir anlayış hâkimdi. Karadeniz’de, Doğu’da ve Anadolu’nun birçok yerinde bu kültür vardı.
Bu anlayışın hangi gerekçeye dayandırıldığını kesin olarak bilmesek de genellikle “çocuğu şımartmamak” veya “anne-baba ile çocuk arasındaki mesafeyi korumak” gibi sebeplerle savunulduğunu tahmin ediyoruz. Ancak her ne olursa olsun, Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) namaz kılarken bile çocukları omzuna alacak kadar çocuk severdi. O’nun bu örnekliği ortadayken, bu kültürel yaklaşımın Müslümanlar için bağlayıcı bir tarafı olmadığı açıktır.
Dün sevgide cimrilik, bugün putlaştırma
Bugün ise 2000’li yıllardan sonra tamamen zıt bir tabloyla karşı karşıyayız. Bundan yetmiş yıl önce baba çocuğunu başkasının yanında sevmeye utanırken, bugün çocuk adeta anne babasının putu hâline gelmiştir.
Misafirlikte, ev düzeninde, sofrada çocuk ne derse o olmaktadır. Çocuğun hataları bile neredeyse “hikmetli” görülmekte, yanlışları meşrulaştırılmaktadır. Oysa dünkü tavır nasıl çirkin bir aşırılıksa, bugünkü durum da bir akıllılık değildir. Asıl bulunması gereken orta yoldur.
Çocuk, Allah’ın kullarına verdiği en büyük nimetlerden biridir. Dünya hayatında çocuk kadar lezzetli, renkli........