Ahlakın mümin hayatındaki yeri ve kıyamete yaklaştıkça kaybolan değerler
Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdülillahi Rabbil alemin, ve sallallahu ve sellem alâ seyyidina Muhammedin ve alâ alihi ve sahbihi ecmeîn.
Kıyamete yaklaştıkça insanoğlunun en çok kaybettiği değerlerden biri ne yazık ki ahlaktır. Günümüzde ahlak, güçten, zenginlikten ve makamdan sonra gelen bir unsur haline gelmiş, değeri toplum gözünde sıradanlaştırılmıştır. Okullarda ahlak, üniversite sınavında sorusu az çıktığı için değersiz görülmekte; hayatın pratiğinde ise çoğu zaman hiçbir karşılığı yokmuş gibi davranılmaktadır.
Bir insanın zenginliği, yakışıklılığı ya da dış görünüşü, ahlakından daha değerli kabul edilmektedir. Oysa Müslümanız; Allah’ın huzurunda dirilip hesap vereceğimize iman ediyoruz. İman ile ahlak yan yanadır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ahlakı imanın bir ikizi gibi görür. Ahlakı olmayan bir kimsenin iman iddiası da uzun ömürlü olmayabilir.
Bu nedenle Müslüman’ın ahlakı, toplumların ürettiği yapay kurallardan değil, Allah’ın emri ve Peygamber’in terbiyesi ile şekillenmelidir. Kapitalist toplumların ahlakı ile Müslüman’ın ahlakı bir değildir. Müslümanlığımızdan taviz verdiğimiz ölçüde ahlakımızdan da taviz vermiş oluruz.
Ahlak, Müslüman’ın kimliğidir
Ahlak, otobüste sıra beklemek ya da “pardon” demekten ibaret değildir. Müslüman’ın ahlakı, noterin mühründen daha güçlü bir sözdür. Müslüman’ın sözü yemindir; Müslüman yalan söylemez, sözünü bozmaz. Faizci bir bankanın sözüne güvenip hacı amcanın sözüne güvenilmediği bir toplum, içten çürümüş demektir.
Çocuklarımız işsiz olabilir ama ahlaksız büyürlerse hem dünya hem ahiret geleceğini mahvetmiş oluruz.
Yalan bir ahlaksızlıktır; yalan söyleyenle mesafe koymamak, o........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein