Ahir zamanda genç olmak

Esselamüaleyküm ve rahmetullahi ve berekatüh!

Değerli kardeşlerim; “Ahir zamanda genç olmak” başlığı altında gençliğin anlamını, ahir zaman kavramını ve bu dönemde bir Müslüman’ın nasıl bir duruş sergilemesi gerektiğini konuşacağız. Gayretimizi Allah’a sığınarak sürdüreceğiz. Bu çerçevede “genç”, 40 yaşını doldurmamış her Müslüman demektir. 40’tan sonra olgunluk dönemine geçilir; dolayısıyla burada söylenecekler, 40 yaşına kadar hepimizi muhatap alır.

AHİR ZAMAN NE DEMEKTİR?

İnsan doğar, yaşar, ölür; 40, 80, 100 hatta 120 yıl… Çünkü insan yaratılmıştır; ezelî ve ebedî değildir. Dünya da fanidir; başlangıcı ve sonu vardır. Dünyanın yaşı konusunda kesin bilgiyi ancak Resûlullah (s.a.s.) verir. Sayı vermese de şu hakikati haber verir:

“Dünyanın ömrü bir gün ise ben ikindi vaktinde geldim; akşam kıyamet kopacak.”

Buna göre ömrün büyük kısmı geride kalmış, son dilime girilmiştir. Dolayısıyla “dünyanın geri kalan zamanı, geçmişinden uzun değildir.”

İLK GÜN DE, SON GÜN DE MÜ’MİN İÇİN AYNI SORUMLULUK

Mü’min açısından dünyanın ilk günüyle son günü arasında esaslı bir fark yoktur. Bizim asıl bağımız cennetledir; dünya bir transit salondur. Güneş doğdukça sabah namazı farzdır; ister Nuh (a.s.) zamanında, ister kıyamete yakın… Ancak “ahir zaman” başlığını önemsememizin sebebi, zeminin ve şartların değişmesidir; yol tabelası değişince sürüş tarzını değiştirmek gerekir.

AHİR ZAMANIN İŞARETLERİ: İNSANLIĞIN BOZULMASI

Peygamber Efendimiz (s.a.s.), ahir zamana dair insanlığın bozulacağını haber verir:

Evlatların........

© Milli Gazete