Milli Gazete’nin Yazarları önemlidir neler yazdıkları

AKP, ANAP’IN BUGÜNE YANSIMASIDIR

AKP iktidarına en yakın mahalleden bildiren duayen gazetecimiz Zeki Ceyhan’ı okuyarak başlamak istiyorum. Bu haftanın DYB sayfasında, sadece Millî Gazete yazarlarının makalelerini konu ederek gündemi yorumlayacağız.

“Yaklaşık çeyrek asırdır iktidar koltuklarında oturan AKP’liler oldukça zor bir dönem yaşıyorlar.”

Bu cümle ile 05 Haziran 2024 tarihli yazısına başlayan Zeki Ceyhan’ımıza elbette, bir AKP’liler mi zor günler yaşayanlar, diye takılmayacağız.

Neden zor bir dönem yaşadıklarını öğrenmeye çalışacağız; belki kendi yaşadıklarımız darlıkları unutur yahut hafifletiriz umuduyla.

Attıkları he adım geri tepiyormuş.

Enflasyon düşsün, hayat pahalılığı bitsin, dış ticaret açığı azalsın, evlilikler ve doğumlar artsın ve her ailede en az üç çocuk olsun istiyorlarmış.

Fakat “Hiçbir şey istedikleri gibi gerçekleşmiyormuş.’’

Çeyrek asırdır iktidarda olan bir parti, bütün seçimleri kazanarak gelen bir parti, daha ne olacak da istediklerini gerçekleştirecekler?

Sevgili Ceyhan ağabeyin listesini yaptığı istekleri, AKP’liler gerçekleştirmek için mi geldiler?

Bugün cevabı aranacak yegane soru budur!

Enflasyon düşsün istiyorlarmış ama düşmüyormuş. İstek mi zayıf, enflasyon mu kuvvetli?

Özal ve ANAP’ın iktidara hazırlandığı günler.. Yüzde 10 olan enflasyondan şikayetçi bir memur mektubunu gösteriyor, okuyor basına, merhum Özal. “Geleceğiz ve bu yüzde 10’luk enflasyonu yok edeceğiz.”

Mektuplaştırılan bu Özal iddiası, partisince tespit edilen, oy istenecek bütün adreslere postalanmıştı.

O hafta gazetemizin Topkapı tesislerinde rahmetli Erbakan Hoca’mızı dinledik biz de... ANAP ve Özal’ın, dediklerinin aksini gerçekleştirmek için iktidar yapılacağını ve ülkemiz ekonomisinin tarihinde görülmemiş enflasyon rakamlarıyla tanıştırılacağını anlatmıştı.

Türkiye, Özal’ın enflasyonu düşürmek için gelmediğini yıllarını kaybederek öğrendi. ANAP’ın kaybetmesi kar sayılsa kime ne?

31 Mart Seçimleri öncesinin son haftasında, “Genel ekonomik göstergelerimiz gayet iyi” diyerek uygulanan ekonomi programından memnunluğunu anlatan Sayın Erdoğan, bir ay sonra ancak açıklıyor doğum istatistiklerindeki düşüşü.

“2001 yılında 2,38 olan doğurganlık hızı, 2023 yılında 1,51’e gerilemiştir. Türkiye açısından varoluşsal bir tehdittir, bir felakettir.”

Bu tehdidi, bu felaketi görmek, AKP’nin çeyrek asırdır iktidarda olduğu yıllarda neden mümkün olmadı? Devletin bu konuda uyaracak, ikaz edecek sistemi mi yoktu veya yok mu edilmişti?

1977 Mayıs’ında üç çocuk babası bir aile reisi olarak memuriyet........

© Milli Gazete