Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) tüm dünyanın dikkatle izlediği bir başkanlık seçimi daha yapıldı.
Eski başkan Donald Trump, Demokrat rakibi Kamala Harris'i geçerek bir kez daha Beyaz Saray'a çıkmayı başardı. Harris, Joe Biden’ın yardımcısı olması sebebiyle gafları, unutkanlıkları ve tutarsızlıklarıyla zirve yapmış bir isim olan Biden’ın yerine Demokratlar için kurtarıcı olarak kabul edilmişti. Ancak belki de Harris daha büyük bir hezimeti engelleyen bir isim oldu.
Amerika tarihine baktığımızda eski başkanların geri dönüşlerine pek rastlamıyoruz. Daha önce 1885-1889 yılları arasında bir dönem başkanlık yapan, seçimi kaybettikten sonra 1892'de Cumhuriyetçi adaya karşı tekrar kazanan Grover Cleveland ara verdikten sonra başkanlık koltuğuna geri dönmüştü. Trump şimdi 132 yıl sonra bu başarıyı gösteren ikinci başkan oldu.
Trump dört yıldır bıkmadan, usanmadan çalıştı ve önüne konulan tüm hukuki ve siyasi engellere rağmen bir kez daha Beyaz Saray’a çıkmayı başardı. Suikasta uğraması bile geçtiği süreçlerin zorluğunu göstermeye yetti.
Aslında Trump'ın kazanmasının nedenlerine baktığımızda en başta dünyada gün geçtikçe yükselen sağ popülizmi görüyoruz.
Biden döneminde aile kavramını hedef alan bazı yasaların çıkartılmış olması, Latin Amerika’dan, Asya ülkelerinden gelen sığınmacıların ülkeye kabul edilmesi, sosyal demokrat kimliklerine rağmen demokratların yeteri kadar sosyal alanda orta ve alt-orta sınıfa destek vermemesi sebebiyle Trump’a olan ilgi ciddi bir artış gösterdi.
Bir de Biden'ın sağlık durumu ve yolun yarısında adayın değişmesi olayı var ki kanaatimce Trump'ın zaferinde bunun da ciddi bir rolü oldu. Şimdi Trump seçilmesine seçildi. Burada merak edilen konu eski tecrübeler ışığında yeni ABD Başkanı Trump’la birlikte dünyayı neler beklediğidir.
Şunu ifade etmek lazım ki öncelikle Amerika medyanın, siyasetin, bürokrasinin ve ordunun iç içe geçtiği çok katmanlı bir yapıya sahip bir devlet. Ve o nedenle de ABD Başkanının değişmesi, çok ciddi, devrimsel olaylara sebep olmuyor. Fakat tabii ki her siyasi partinin, her siyasi liderin ve ekibinin farklı tarzları olabiliyor. Tabi ki bu farklı tarzlar da bazen dünya siyasetini ciddi şekilde........