İsmini antik Yunancadaki uyku kelimesinin karşılığı olan "narke" sözünden alan narkotik sorunu, insanlık tarihinin en eski ve hâlâ çözülememiş baş belalarından biri olmaya devam ediyor.
Tarihi bilinmese de milattan önce 1000 yılına kadar eski Çin, Hint, Aztek ve Maya metinlerinde uyuşturucuya işaret eden ifadeler yer alıyor.
Dini ritüellerde uyuşturucu maddelerin bulunduğu da bu metinlerden anlaşılıyor.
Yunan ve Roma kaynakları da uyuşturucudan net bir şekilde bahsediyor.
Ayrıca tıbbi destek için kullanıldığı ifade ediliyor. Eski uygarlıkların dini ritüellerde veya tıp için kullandığı uyuşturucu, asırlardır format değiştirerek insanlıkla birlikte yaşamını sürdürdü.
Sanayi devrimi ve kimya biliminin gelişmesi uyuşturucu çeşitlerini de etkiledi. Eskiden direkt bitkilerden elde edilen uyuşturucu maddeler, kimyasal etkilerle birlikte arttı, sentetik katkılar çoğaldı.
Bu da uyuşturucunun dünya genelinde daha çok yayılmasına ve fiyatlarının düşmesine yol açtı.
Üstelik uyuşturucu da sınıfsallaştı.
Elit kesim için daha pahalı maddeler söz konusu iken, orta ve alt sınıf için daha zararlı ve daha ucuz maddeler üretildi.
1. yüzyılın ortalarından sonra dünya genelinde uyuşturucu kullanımı en üst seviyelere ulaştı. 1950'lerden sonra da madde kullanımı artarak devam etti. Maalesef ülkemiz de bu beladan kurtulamadı.
1980'lerden itibaren artan uyuşturucu kullanımı 1990'ların ortalarında had safhaya ulaştı. 1990’lar "uyuşturucu........© Milli Gazete