Bugünün anna-babalarının görevi firavun sarayında musa yetiştirmektir

Türkiye’de eskiden insanlar çok çocuk sahibi olmayı ekonomik gerekçelerle pek istemezlerdi ama yine de yaparlardı. Çünkü gelen her çocuğun rızkı ile birlikte geldiğini yaşararak, tecrübe ederek öğrenirlerdi. Ama şimdi geldiğimiz noktada artık insanlar çocuk yapmayı bırakın evlenmek bile istemiyorlar. Çünkü özellikle 22 yıldır ülkeyi yöneten bu iktidar döneminde çıkarılan aile yıkım kanunları evliliği hukuki yönden nerede ise imkânsız hale getirmiş durumdadır. İşin ekonomik boyutu da ayrı bir açmaz. Şuan durum o hale geldi ki evlilik ancak ahmakların veya her türlü riskleri göze alan cesur kişilerin yapabileceği çok tehlikeli bir şey haline geldi. İktidar böyle de muhalefet çok mu farklı. Hayır. İktidarı bu konularda adam akıllı eleştiren ve düzeltilmesi için ciddi bir çaba sarf eden bir siyasi parti yok. Aksine onlar iktidarı millet nazarında aklayan Taksim Camii’nin yapılması, Ayasofya’nın ibadete açılması gibi konularda eleştiriyorlar.

Diyelim ki her türlü riski göze alarak iki genç anlaştı, evlendi ve karı-koca oldular. Evliliklerinde de gayet mutlular. Ekonomik durumlarında da bir sıkıntı yok. Bu mutlu aile çocuk yapmaya çok istekli olacak mı? Hayır. Çünkü doğurduğu çocuğu kendisi gibi yetiştirmesi mümkün değil. Çünkü bu günkü iktidar döneminde Avrupa Birliği denen ve her türden ahlaksızlığın meşru sayıldığı bu çukur medeniyetine üye olma adına çıkarılan kanunlar buna engel. Çocuğun en küçük bir şikâyeti ya babasının evden uzaklaştırılmasına veya kendisinin anne-babasının elinde alınmasına yol açıyor. Sözde medeniyet adına işlenen bu zulümler........

© Milli Gazete