Büyük Valide Han’dan, Eirene Kulesi’ne…
Arada fakülteden arkadaşlarla İstanbul gezileri yapmaktayız.
Biz sanat tarihçiler için her gezi, daha önce görmediğimiz pek çok detaya rastlamak demek.
Bu seferki gezi konumuz İstanbul Hanları idi.
Buluşma noktamız Fatih’ in eseri,1460 tarihli Kapalıçarşı idi.
Çarşı; 61 sokak, 21 kapı, 31.000 m2’lik bir alan ile dünyanın en büyük kapalı çarşısı.
1880’lerdeki bir kayıtta çarşıda, dua meydanları, 4399 dükkân, 2 bedesten, 24 han, 1 hamam, 1 türbe, 1 cami, 10 mescit, 1sebil, 8 kuyu, 2 şadırvan, 16 çeşme bulunmaktadır.
Her sokak bir mesleğe ayrılmıştı. İpekçiler, Kürkçüler, Yorgancılar, Fesçiler, Terlikçiler, Hasırcılar, Aynacılar diye ayrılırdı. Mücevher iç bedestende satılırdı. İçinde bez satılan dükkân anlamına gelen Bezzazistan zamanla Bedesten’e dönüşmüş. Cevahir Bedesteni de denilen iç Bedesten, kubbelerle örtülü, Kapalıçarşı’nın ana mekânı. Fatih’in yaptırdığı orijinal yapı burası.
Önce Sandal Bedesteni’nden başladık. Burada eskiden ipek ticareti yapılırdı. Nitekim “sandal” ismi de ipek ve pamuktan yapılan bir Hint kumaş cinsinin adıdır.
Sandal Bedesteni’ne girdiğimizde şaşırdık, ipek yoktu artık fakat o çok ünlü pahalı et restoranı baş köşeye kurulmuştu. Etrafta birkaç mücevher dükkânı da ilgimizi çekmedi. Derken asıl sürpriz yukarı götüren merdiveni tırmandığımızda başladı. Burası küçük bir müze idi. Sedef işlemeli kapılar, masalar, sandalyeler yanında kazılardan çıkan Bizans ve Osmanlı süs eşyaları da sergilenmekte idi. Güvenliklerle korunan bu müzede ne yazık ki bilgi verecek eğitimli bir görevli yoktu.
Kapalıçarşı etrafında dünyanın her tarafından gelen tüccarlar........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Daniel Orenstein
Beth Kuhel