Derbilerin Derin Derdi
Her derbi maçından sonra, maçın kendisinden çok ona etki eden ya da etmeyen faktörler konuşuluyor. Sanki her derbi, hayatımızdan bir tutam neşeyi daha eksiltiyor. Endüstriyel futbol çağında paranın her şeye hükmettiğini varsayarsak, oyun artık sınıfsal bir alana doğru kaydığını da söyleyebiliriz. Bu hal, mağazalardan, maç biletlerine kadar artık birçok şeye alt ekonomik sınıfların erişebilirliğini de engelliyor. Herkesin ulaşamadığı astronomik rakamların telaffuz edildiği bir düzende oyun, umuttan çok kara, kirli ya da kötü kokular üzerinden şekilleniyor.
Oyun alanının içinden çıkıp kenara geçenlerin borazancı başına dönüştüğü; sosyal medyada kopan fırtınalarla gerçekliğin giderek bulanıklaştığı bir ortamda futbolun iyileştirici gücünden bahsetmek de bir hayli zor. Üstelik bu ortamda, şiddeti kışkırtan, yıpratıcı ve kutuplaştırıcı bir dilin yaygınlaşması, sporun özüyle taban tabana zıt bir iklim yaratıyor. Tribünlerdeki gerginlik, sokaklara taşan öfke, rakibi düşmanlaştıran söylemler ve taraftarı ‘ötekileştiren’ dil, futbolun birleştirici karakterini her geçen gün biraz daha aşındırıyor. Spor ahlâkının temelini oluşturan saygı,........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein