Bugün, sabah namazını kılmışsanız, rahat nefes alabiliyorsanız, sabahı aydınlatan, nefesi kimsenin tekeline vermeden burnumuzun dibine kadar ulaştıran, içerde o nefesi çeken ciğeri yaratana hamd edin ve bugünkü işinize gidin.
En iyisini yapın, dünü düşünmeyin, yarın konusunda endişe etmeyin.
Yarının sahibi var.
Yarın nefes nimetini nasıl sağlayacağım diye endişemiz nasıl yoksa, yarının ekmeğini de düşünmeyin.
Siz işinizi kusursuz yapmaya devam ediniz.
Dün geçmiş gitmiş, yarına çıkamayabilirsin.
He zamanın yapılacak işi ve ibadeti vardır.
Yarının yemeğini bu günden yiyemiyorsunuz, yarının öğle namazını bu günden kılamıyorsunuz.
Bugün hem yiyin, hem yedirin. Yiyecekler dağıttıkça tatlanır ve artar.
“Bugünün işini yarına bırakma” demiş atalarımız.
Her günün işini o gün yapmalı. Yarının kendine göre işi var.
Kazaya bırakılan namazın kazasını kılsan bile, zamanında kılınan namazın sevabı gibi olmaz.
İşler de böyledir.
Kendi işinin sahibi isen, yaptıkların sağlam, güzel ve faydalı olmasına dikkat et.
İşini yaparken hilesini, Allah’ın gördüğünü hatırla.
Orijinal parça yerine yan sanayiden koyduğunu alıcı bilmeyebilir........