“Eceli gelen …”

Kur’an-ı Kerim’i okurken Yahudiler hakkında onların:

Tevrat’ı tahrif ettiklerini,

Dünya düşkünü olmalarını,

Sözlerinde durmamalarını,

Kıskanç ve hased olmalarını,

Peygamber ve ilim adamlarını öldürmelerini,

Samiri ile başlayan altına tapmalarını,

Açıktan savaşmamalarını, kalelerin, duvarların bugünkü tabirle uçakların, tankların içinden savaştıklarını,

Taştan katı kalplere sahip oldukları… gibi kötü huylarından haber verdiğinden bazıları, o tanıtılan Yahudilerin geçmişte kaldığını, bugünkülerin öyle olmadıklarını, hatta cennete gideceklerini tefsirlerinde bile yazdılar, çizdiler.

Ama huylu huyundan geçer mi?

Uyuşturucu kullananlar, o maddeyi azaltmadan, artırarak kendilerini kurtarabilirler mi?

Kurtaramadıklarını gösteriyorlar bugün, Filistin’i işgal eden Yahudiler.

Elinize, Netanyahu’nun fotoğrafını alınız ve bir müddet bakınız anlarsınız adamın içini ve ona oy verenlerin de iç dünyalarını diyeceğim ama fotoğrafına bile bakmayın.

Necasete bakanın bütün hücreleri büzülürmüş.

Güle bakanın da bütün hücreleri genişler ve rahatlarmış.

Bazıları da “İsrail kadar olamadık” diyor.

Çok şükür, Allah’ımıza hamdolsun, günah yükü altında ezilirken bile onlar gibi olmadık.

On yedi bini çocuk olmak üzere elli bine yakın insan öldürmek ne demek diye Kur’an’a sorsak o bize suçsuz bir tek adamı öldürmek bütün insanlığı öldürmek gibidir:

مِنْ أَجْلِ ذَلِكَ كَتَبْنَا عَلَى بَنِي إِسْرَائِيلَ أَنَّهُ مَنْ قَتَلَ نَفْسًا بِغَيْرِ نَفْسٍ أَوْ فَسَادٍ فِي الْأَرْضِ فَكَأَنَّمَا قَتَلَ النَّاسَ جَمِيعًا وَمَنْ أَحْيَاهَا فَكَأَنَّمَا أَحْيَا النَّاسَ جَمِيعًا وَلَقَدْ جَاءَتْهُمْ رُسُلُنَا........

© Milli Gazete