Ağabey diyor ki; vekil olarak Allah yeter

Müslümanlar bir türlü iflah olmuyor, neden?

Çünkü haberleri yok, eûzü besmeleden…

(C. Numanoğlu)

Müslüman olmak, güzel ahlaklı, tevazu sahibi, edepli, adil ve merhametli, vicdan sahibi olmayı gerektirir. Yoksa Müslümanlık, sadece hacca gitmek, umre yapmak, namaz kılmak, oruç tutmaktan ibaret değildir.

Unutmamak gerekir ki: “Bu dünya hayatı sadece bir eğlenmeden, bir oyundan ibarettir. Ahiret yurduna (oradaki hayata) gelince, işte asıl hayat odur. Keşke (Müslüman olduğunu söyleyenler) bunu bilselerdi.” (Ankebût/64)

Günümüzde öyle bir din uydurdular ki; fakire, yoksula her şeyi haram, buna mukabil zengine, siyasetçiye ve ahlaksıza, çalmak bir nevi helal haline getirildi.

Unutmamak gerekir ki; her kim olursa olsun, bir kimseye veya topluma zarar verirse, o da mutlaka zarar görecektir. Her kim de kırıcı olursa o da mutlaka kırılacaktır. Ayrıca bu dünyada zulmederse, o da mutlaka zulme uğrayacaktır. Zira dünya bir döngüden ibarettir. Onun için herkes ektiğini mutlaka biçecektir. Zira Allah, ihmal etmez ve yapılanı asla unutmaz.

Ama hiç kimse, bir gün kefen elbisesini giyeceğini aklına getirmiyor. Onun için, dünyevileşme hırsıyla, helal-haram demeden hayatını tamamlamaya çalışıyor. Zamanı gelince herkes o elbiseyi giyecek, kabre konacaktır. Çünkü kefenin modası asla geçmez ve mutlaka: “Her canlı ölümü tadacaktır.” (Âl-i İmrân/185)

Hemen belirtelim ki; Müslümanlar dünyevileştikçe, mankurtlaştıkça azmakta, her şeyi yapabileceklerini sanmaktadır. Oysa: “Sizin Allah’tan başka dua edip çağırdıklarınızın hepsi bir araya gelseler, bir sineği (dahi) yaratamazlar.” (Hac/73) buyrulmaktadır. Tek yaratıcı olan Allah’tır. Bunun aksini düşünmek muhaldir. Kuldan istimdat haramdır, günahtır.

Maneviyatını yitirmiş olan Müslümanların, dünyadaki tek amacı,........

© Milli Gazete