Ağabey diyor ki; Akrabaydık, Akrep olduk biz bize

Toplumların çektiği eziyet, yöneticilerin aklını kullanmamasından kaynaklanmaktadır. Tüm yöneticilerin ve bilhassa siyasilerin şaşkınlığı, akıl tutulmasından ileri gelmektedir. Oysa aklın tarafsız ve adilane kullanılması durumu, tabanda huzura vesile olur.

Malum, Peygamber Efendimiz’in: “İnsanı insan yapan akıldır. Aklı olmayanın dini de yoktur” buyurduğu rivayet edilir. Hz. Osman da buyuruyor ki: “Akıl kalp de bir nurdur ki, hak ve batıl onunla bilinir.” Çünkü akıl vücudun efendisidir. İnsanlar aklı sayesinde seviye kazanır, toplumda yer bulur. İşlerinde başarılı olur.

Aklını tarafsız kullanan siyasetçi, meslek erbabı veya bürokrat başarılı hizmetleriyle anılır. Hz. Ali buyuruyor ki: “Akıl gibi mal, iyi huy gibi dost, edep gibi miras, ilim gibi şeref olmaz.” Önemli olan, aklı iyi hizmetler için kullanmaktır. Siyasette ivme kazanmak için de aklı hayırlı olan işlerde kullanmak, şer işlerden uzak tutmak gerekir.

Zira akıl, kişiye sermayedir. O, güzel işler için kullanılmalıdır. Aksi hal, nefsin taşkınlıklarına sebebiyet verir. O zaman da insanın rezil olmasına neden olur, kişiler lanetlenir. Onun için Tolstoy der ki: “İnsana akıl, dertlerinden kurtulması için verilmiştir.

Cengiz Aytmatov’un dediği gibi: “İnsan her şeyi anlatamaz, zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez.” Ayrıca her şeyi akılla çözümlemeye çalışmak, alevi maşayla tutmaya benzer.

Akıl para ile satılmaz, parayla da satın alınmaz. Çünkü: “Sokma akıl sekiz adım gider,” sonrası........

© Milli Gazete