Bismillahirrahmanirrahim

Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz.

Kur’an’ı hayat rehberi olarak görenler, O’nda zikredilen esaslara itibar edenler, asla ABD ve İsrail ile birlikte hareket etmezler. Çünkü bunlar, sapıklığa ve ilahi lanete doğru koşuyorlar. Bunları veli ve sırdaş edinen münafıklar ise yine ilahi hükme göre, cehennemin dibinin dibinde yanacaklardır. Biz toplum olarak, Kur’an’ı lafzen okuyoruz ancak esaslarını öğrenip, ona göre tavır belirlemeye gelince ondan yüz çeviriyoruz. Çünkü bizler, sosyal, iktisadi, siyasi ve uluslararası ilişkilerde Kur’an’la değil, ABD ve İsrail’in talep ve tekliflerine uygun olarak tavır belirliyoruz. Âlim bilinen zatlar, arif bilinen toplum önderleri, aydınlar, hacılar, hocalar da ABD ve İsrail’in ürettiği algılarla hareket ediyor ve tavır belirliyor. Biz fer ve toplum olarak, Kur’an’la düşünüp ve tavrımızı buna göre belirleyinceye kadar, ilahi yardımdan mahrum kalır, gaflet ve zillet halinden kurtulamayız. Kur’an’la düşünen ve olaylar karşısında buna göre tavır belirleyen hiçbir Müslüman, Gazze’de ve dünyanın çeşitli yerlerinde yaşanan bu kirli savaşta ABD ve İsrail’in tarafında yer almaz veya tarafsız kalmaz. İman bunu gerektirir. Kur’an müminlere, zulme uğrayanlar uğruna mücadele etmeyi, hatta savaşmayı emrediyor. Nisa 75: “Size ne oluyor ki, Allah yolunda ve ‘Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar, bize katından bir koruyucu sahip gönder, bize katından bir yardım eden yolla’ diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmış ezilenler adına savaşmıyorsunuz?” Şura 42: “Ancak insanlara zulmedenlere ve yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenlere ceza vardır. İşte........

© Milli Gazete