Allah, kimseye muhtaç değildir

Bismillahirrahmanirrahim

Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz.

Gerçek şu ki, mülkün sahibi Allah’tır ve O, hiçbir kimseye muhtaç değildir. Akıl, insana verilmiş en kıymetli nimettir. Akletmek de çok kıymetli bir meziyettir. Aklını; Kur’an, sünnet ve salim İslam fıkhı ile çalıştıranlar, Allah’ın rızasını kazanır, dünyada ve ahirette saadet bulurlar. Allah mülk ve iktidarı dilediğine verir, dilediğinden de geri alır. İnsanların yeryüzünde iskân edilmeye başlandığı günden bu güne, bu sünnetullah kuralı hiç değişmemiştir. Ali İmran 2: “De ki; ey mülkün ve her türlü güç, kudret, saltanat, egemenlik ve otoritenin gerçek sahibi olan Allah’ım. Sen yeryüzünde mülkü ve egemenliği dilediğine verirsin; dilediğinden de çekip alırsın. Dilediğini yüceltir, dilediğini alçaltırsın. Her türlü iyilik, nimet, imkân ve güzellik, yalnızca senin elindedir. Hiç kuşku yok ki, senin her şeye gücün yeter.” Dileğimiz odur ki; Allah bizi, iktidar verip de alçalttığı kimselerden eylemesin. Yeryüzünde cereyan eden bütün olaylar, Allah’ın takdiri ile olur. Bu takdirin dışında hiçbir şey gerçekleşmez. Ancak, insanlar ve cinler imtihanda oldukları için, Allah, insan ve cinlerle ilgili işleri, onlara verdiği bir cüzi irade üzerinden tanzim eder. Bu konuda genel kaide; “kul fiilini kesp eder, Allah ise yaratır” esasıdır. Allah’tan başka ilah yoktur. Allah’tan başka, insanların kabul ettiği, bütün ilah ve rabler batıldır. Batıl ilah ve rablerin peşinden gidilmez. Şu ayet üzerinde her insanın ciddi olarak düşünüp, gerçeğe teslim olması gerekir. Ali İmran 18: “Allah, kâinattaki dengeyi, düzeni, mahlûkatın rızkını, hayatın devamını adaletle sağlayan, ebedi âlemde adaletle mükâfatlandırıp cezalandıran, hak ilahın yalnızca kendisi olduğuna şehadet etti. Melekler ve adil, objektif düşünen ilim adamları, âlimler de şehadet etti. Ondan başka ilâh yoktur. Kudretli, hikmet sahibi ve........

© Milli Gazete