Yalnızlıklar Serisi: Habil’in Yalnızlığı
Yalnızlık lütuftur. Kuru kalabalıkları idrak edip kaçmaya çalışmak marifettir. Batıla dalanlarla birlikte boğulmamak kabiliyettir. Normallerin yalnızlık olarak yorumladığı hâl, hakkın nimetidir. Ondan geldik, dönüş yine onadır. Mesela ananas ile değil de salça ekmek ile büyüse canlarımız… Cumhurbaşkanı bile olsak, yalnız defnedilmeyecek miyiz? Yalnızlık nihai akıbettir. Ya rıza-i ilahi yoluna… Ya da paçavra bir kalabalık sevdasına…
Kötülükler bitse, imtihan nerede kalır?
Yahut iyi olmak kolay olsa, kolay olan çok olsa, kötülüğün ne manası kalır? İmtihanın ne manası kalır? İlk insandan kıyamete kadar kötüler kazanacak ki, iyililerin, iyiliğin yeri bilinsin. İyilik zor, kötülük kolay olsun ki cennet cehennem mana kazansın. Biz kötülükleri külliyen yok etmenin değil, iyilikleri çoğaltmanın derdine düşmeliyiz. Dünyayı kurtaramamanın ızdırabını değil, kaçırdığımız sabah namazının vicdan azabını çekmek mecburiyetindeyiz. Kâinatı yaratan, donatan, yaşatmayı da yok etmeyi de bilir…
Hakkı hakikati bilenler çok da dert etmediler. Yalnız kalmayı… Dışlanmayı… Horlanmayı… Yok sayılmayı… Kalktılar ve uyardılar. Her şeye rağmen… Herkese rağmen… Bu şekilde öncü oldular. Lider oldular. Kahraman oldular. Cümle cihanda bozuk para gibi harcanırken canlar… Can oldular en kurak canlara… Dergâh oldular… Medrese oldular… Devlet oldular… Örnek oldular… Örnek öldüler. Öyle bir öldüler ki Allah için… Dualarımızı esir aldılar. Ya rabbi onlar gibi… Yaşamayı ve ölmeyi nasip eyle…
Müslüman canlara, yalnızlığın inananların olmazsa olmazı olduğunu anlatmak, kötülüğün bu döneme has olmadığını kavratmayı umuyoruz. Çünkü........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein