Saygıdeğer dostlarım, aziz okuyucularım.

Haftada iki yazı olmak üzere 10 yıl boyunca Millî Gazete düşünce sayfasında yazdım.

Düşünce denilince akıllarına sadece siyaset gelenler belki yazdıklarımızdan bir şey anlamadılar.

Edebiyat, kültür ve sanat üzerine yazdıklarımıza bakıp “şimdi bunun sırası mı?” diye çıkışanlar da olmuş olabilir.

Ne yazdımsa millet olarak düştüğümüz yeri eksen alarak yazdım.

Kültürden, sanattan ve edebiyattan düşmüştük bir kere, kalkışımız da oradan olmalıydı.

Bu anlamda bir eksen kayması yaşadığımız için siyaseti kısır çekişme olmaktan kurtaramadık.

Bu nakisadan dolayıdır ki ne yazdığımız ne yaptığımız kadar nasıl yazdığımız ve nasıl yaptığımız dikkate alınmadı.

Varsa yoksa günlük politika, varsa yoksa kısır siyaset.

Seçimlerimiz ve tercihlerimiz bile siyasetten hakikate irtifa edemedi.

Ben yoruldum, kalem kâğıt yoruldu.

Politik dil yorulmadı!

Emanet olarak aldığım bir ayağı arızalı plastik tabureyi bir kenara yerleştirdim.

Köşeye çekilmedim, köşemden çekildim.

Bu kadar zamandır yazmama vesile olan kıymetli Mustafa Kurdaş Bey’e teşekkürlerimi sunuyorum.

Yazılarımın yılmaz takipçisi olan saygıdeğer okuyucularıma bu inkıta için helallik diliyor, verdikleri destek için şükranlarımı sunuyorum.

Her bitiş taze bir başlangıçtır.

Allah yeniden başlayanların yardımcısıdır.

Vira Bismillah!

Bismillah

Bismillah

Saygıdeğer dostlarım, aziz okuyucularım.

Haftada iki yazı olmak üzere 10 yıl boyunca Millî Gazete düşünce sayfasında yazdım.

Düşünce denilince akıllarına sadece siyaset gelenler belki yazdıklarımızdan bir şey anlamadılar.

Edebiyat, kültür ve sanat üzerine yazdıklarımıza bakıp “şimdi bunun sırası mı?” diye çıkışanlar da olmuş olabilir.

Ne yazdımsa millet olarak düştüğümüz yeri eksen alarak yazdım.

Kültürden, sanattan ve edebiyattan düşmüştük........

© Milli Gazete