Mehmed Zahid Kotku Hz’leri ve Cihad -1-

Mehmed Zahid Efendi Hz’leri (k.s) 20. Yüzyılın ikinci yarısına damga vurmuş müstesna bir şahsiyettir. Hâlidi şeyhi olan Mehmed Zahid Efendi Hz’leri ülke ve toplum meselelerine bigane kalmamış, Türkiye’deki İslami Hareketin ortaya çıkmasında motor vazifesi görmüştür. Bugün ülkedeki her bir müslümanın üzerinde emeği olduğu yadsınamaz bir gerçektir.

Mehmed Zahid Efendi Hz’lerinin üstlendiği bu müstesna rolün elbette ki düşünsel bir arka planı vardır. Bunu ‘’cihad’’ kavramı etrafında ele almak gerekecektir. Kendisi ‘’görünmeyen üniversite’’ olarak nitelendirilen İskenderpaşa Tekke’sinde bir cihad hareketinin fitilini ateşlemiştir. Peki ona göre cihad nedir? Çeşitleri ve sınırları nelerdir? Kendi ifadeleriyle izini sürmeye çalışalım…

Cihad Nedir?

Mehmed Zahid Efendi Hz’leri cihadı şöyle tanımlar: ‘’Cihad kelimesi var kuvvetini sarf edip çalışmak manasına gelen ‘’cehd’’ kelimesindendir. Binaenaleyh cihad hemen öyle dil ucu ile veya biraz yardım ile veya biraz da emekle olmaz. Hakkı muhafaza ve müdafaa edebilmek için var kuvveti ile, gücünün son noktasına varıncaya kadar çalışmak, ya şehid olmak veya kalıp gazi olmak manalarına, hem kendini hem de memleketini düşman istilasından korumak için canı pahasına çalışmak demektir.’’[1] Mehmed Zahid Efendi Hz’leri cihada başka bir tanım daha yapar ve şöyle der: ‘’ Cihad düşmanla dövüşmeye denir. Müslümanlıkta, Hristiyan papazların yaptıkları gibi dağlara, kimsesiz yerlere çekilip sadece ibadetle meşgul olmak yasaklanmıştır. Müslümanlıkta ruhbanlık yoktur. Yani; Hristiyanlar gibi bir kenarı çekilip yalnızca ibadetle meşgul olmak bid’attır. Bizde cemaat vardır. İbadetlerimizi cemaatle eda etmeye........

© Milli Gazete