menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sosyal çürüme ve toplumsal çöküş!

12 0
08.12.2025

Toplumsal çürüme, bir binanın aniden yıkılması gibi gürültülü bir olay değildir; daha çok demirin neme maruz kalıp yavaş yavaş paslanması gibidir. İlk bakışta her şey yerli yerinde görünür ama taşıyıcı kolonlar içten içe zayıflamıştır. Ülkemizde de son dönemde hissettiğimiz o ağır, tanımlaması zor ama göğsümüze oturan his tam olarak budur.

Sabah evden çıkıp sokağa adım attığınız o ilk anı düşünün. Metroda, otobüste veya yolda yanınızdakinin size çarpıp özür dilemediği, trafikte yol vermemenin bir güç gösterisine dönüştüğü, bir kasiyerin yüzüne bakarken "Hayırlı Sabahlar" demenin bile lüks kaçtığı o anları... Türkiye’de hava durumu değişiyor olabilir ama toplumsal iklimimiz çok daha sert, çok daha kurak bir mevsime girmiş durumda…

"Toplumsal çürüme" dediğimiz şey, sadece suç oranlarının artması ya da ekonominin bozulması değildir. Bu tür bozukluklar meydana gelen çürümenin birkaç dışa vurumlarıdır sadece… Çürüme ise aramızdaki görünmez sözleşmenin iptal olmasıdır.

Eskiden "komşu komşunun külüne muhtaçtı." Şimdi ise komşu, komşunun gürültüsüne tahammül edemeyip cinayet işleyebiliyor. Peki, ne değişti?

Ahlakî yozlaşmanın yanında en temel sorun, toplumun büyük bir kesiminin "yaşamak" modundan "hayatta kalma" moduna (survival mode) geçmiş olmasıdır. Bir insan, sürekli olarak yarın ne yiyeceğini, kirasını nasıl ödeyeceğini ya da haksızlığa uğradığında hakkını nasıl arayacağını düşünüyorsa, o insandan "ince ruhlu" olmasını bekleyemezsiniz.

Yoksulluk ve gelecek kaygısı, sadece cüzdanları değil, vicdanları da aşındırır. Nezaket, güvenli, adaletli ve tokluk hissinin olduğu yerde yeşerir. Herkesin birbirini potansiyel bir tehdit ya da rakip olarak gördüğü bir ortamda, nezaket bir zayıflık belirtisi olarak algılanmaya başlar. İşte çürüme tam burada, "kibar olanın ezileceği" inancı yerleştiğinde başlar.

Toplumu bir arada tutan en güçlü tutkal yasalardan biri de "ayıp" kavramıydı. Bir zamanlar........

© Milli Gazete