Namlular orada, sorumlular nerede?
Unutulacak veya unutturulacak bir olay mıydı?
Amerika göstere göstere PKK ve türevleri olan örgütlere 40-50 bin TIR dolusu her türden ağır silahlar vermiş, bunların namlularını da Türkiye’ye dönük olarak konuşlandırtmıştı. Üzerinden çok değil, 5-6 yıl ancak geçti. Kimse bunları unutturmaya kalkmasın.
Öyle vahim iddialar vardı ki, Amerika bu silahların büyük bir kısmını bizim topraklarımızdaki üslerden aktarmıştı. Bu silahların içinde topların, tankların, zırhlı araçların, hatta füzelerin de bulunduğu rivayet ediliyordu. Amerika bununla da yetinmemiş, on binlerce PKK militanını askeri eğitimden geçirmiş Türkiye’ye karşı eğit-donat metodu ile adeta bir ordu kurdurtmuştu.
Sözde ortağımız ve stratejik müttefikimiz olan bu Amerika’nın bu küstahça attığı adımlara karşı, ordumuz yurdumuzu savunmak, bu silahları ve bu tehditleri etkisiz hale getirmek için terör yuvalarını dağıtmak amaçlı, ilki 2019’da “Barış Pınarı” ikincisi de 2020 yılında “Bahar Kalkanı” harekâtlarına girişmek zorunda kalmıştı.
Suriye sınırlarımızın dışında, sınır boyunca en az 30 km. derinliğinde bir güvenli bölge oluşturmak amaçlı bu askeri harekâtlarımızın ilki Amerika tarafından; T.C. Cumhurbaşkanı’na küstahça “aptallık” türü hakaretler ve “ekonominizi altüst ederiz” ve “servet dosyalarınız masamızda” türü şantajlarla, ikincisi ise Rusya tarafından........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Waka Ikeda
Mark Travers Ph.d
John Nosta
Daniel Orenstein