Maksat, satmak

En baştan sloganları belliydi:

“Devleti ekonomi sahasından çekip sırtındaki yüklerden kurtaracağız.”

Hesap yapmadan, plan program ortaya koymadan, neticelerini hiç düşünmeden, para eden ne varsa satmaya başladılar. Maksat sadece satmak idi.

Bunu AKP iktidarının bir bakanı gayet “veciz” ve “itici” bir üslupla ortaya koymuştu:

“Satarız arkadaş. Zarar edenleri de satarız, kâr edenleri de satarız. Babalar gibi satarız. Kim alacak diye bakmayız, parayı verene satarız, biz alacağımız paraya bakarız.”

İktidar adına bunları söyleyen, söylemekle de kalmayıp ”satmak” fiilini “maksat” haline getirmiş olan o merhum Bakan, bugün hiç de “dualarla” anılmıyor.

Muhalefet yetkilileri, Milli Görüş Lideri Erbakan Hoca'mız, diğer yetkililer ve işin uzmanları bu satış politikasının çok yanlış olduğunu ve vahim sonuçlar doğuracağını inatla ve ısrarla vurgulamalarına rağmen, onlarla adeta alay edercesine satışa devam ettiler.

“Maksat satmak olarak devam ediyorsunuz bari satış şartnamelerine; bu tesisin üretim ve çalışma alanının değiştirilmemesini, kapısına kilit vurulmamasını, tevsi ve modernize edilerek ıslah edilmesini, bu maksatla yatırımlar yapılmasını şart olarak yazın” denildiğinde dudak büktüler, aldırmadılar.

Bugün satılan ve yıkılan tesislerin sadece adlarını alt alta yazsak sayfalar yetersiz........

© Milli Gazete