Evlerimizi emperyalizme karşı bir direniş karargâhına çevirelim

Emperyalizmin ve Siyonizm’in bugün yeryüzünde kurduğu zulüm düzeni gibi Hz. Musa’nın peygamber olarak gönderildiği dönemde de yeryüzünde bir zulüm, haksızlık, adaletsizlik ve sapkınlık düzeni kurulmuştu.

Firavun yeryüzündeki siyaseti, Hâman bürokrasiyi, Kârun ekonomiyi, Bel’am ise dini alanı kontrol altına almıştı. O dönemdeki Müslümanların bu zulüm sistemi içerisinde neredeyse kıpırdayacak halleri bile kalmamıştı.

Müslümanlar Allah’tan bir kurtuluş, bir çıkış ve ne yapacaklarına dair bir strateji bekliyorlardı. İşte tam bu dönemde Rabbimiz, Hz. Mûsâ’ya ve kardeşine: “Kavminiz için Mısır’da evler hazırlayın, evlerinizi kıblegâh evler yapın (karargâh, namazgâh, mescit, ibadet mahalli) ve namazlarınızı dosdoğru ikame edin! (Ey Mûsâ!) İnananları (Allah’ın yardımıyla) müjdele” (Yunus, 87) emrini verdi.

Bu emir, direnişin, mücadelenin, başkaldırının ana karargâhının evler olacağını, bu çetin savaşın başkomutanlığını anne ve babaların yapacağını, bu evlerden yetişecek nesillerin ise Firavun’un kurduğu zulüm sistemine karşı mücadeleyi örgütleyecek ana kadrolar olacağını bildiriyordu. İşte Firavun’u, ordusunu ve onun kurduğu zulüm sisteminin Kızıldeniz’e gömen ilahi strateji buydu.

O gün Firavun yeryüzünde bir zulüm düzeni kurmuştu. Bugün de emperyalistler ve........

© Milli Gazete