Bu bir vehn krizidir…

İlk önce yüreklerimizde başladı Efendimiz’in (S.A.S.) bahsettiği Vehn krizleri…

Büyük bir dünya sevgisi kapladı tüm benliğimizi. Daha çok kazanma hırsı, daha lüks yaşama arzusu, daha iyi evlerde oturma, daha iyi arabalara binme hayalleri işgal etti yüreklerimizi…

Sonunda ne davamıza, ne gariplere ne de merhamete yer kaldı yüreklerimizde. En son çıkan cep telefonu modeli bile İslami hedef ve arzularımızdan daha çok gündem oldu kalplerimizde…

Tüm dünyalık tutkularımıza, heva ve heveslerimize itinayla İslami kılıflar üretme konusunda büyük maharetler kazandık zaman içerisinde. Müslüman’ın zengini makbuldü ve itibardan taviz vermek zinhar caiz değildi çünkü…

Hem daha çok kazanırsak daha çok harcardık dava uğrunda. Fakat çok da dediğimiz gibi olmadı maalesef…

Cüzdanlarımız kabardı ama gözlerimiz doymadı. Kasalarımız doldu ama gözlerimiz doymadı. Makam koltuklarını doldurduk ama gözlerimiz doymadı. Belki aylarca giymeye sıra gelmeyecek elbise ve ayakkabılarla doldu dolaplarımız ama gözlerimiz doymadı bir türlü…

Sonra evlerimize sıçradı Vehn krizleri…

Daha geniş evlerin, daha lüks mobilyaların, mutfakların, perdelerin, bilmem kaç parça yemek takımlarının peşinde faize ve borca köle olduk her birimiz. Selin üstündeki çer-çöp misali bitmek tükenmek bilmeyen taksitlere savurdu durdu dünya........

© Milli Gazete