Vahiysiz sloganlar |
Fikirlerimizi anlatmak için bazen kısa ve özlü cümleler kurarız. Bu cümlelerde meramımızı en doğru, en güzel ve en kâmil ifade edebilecek kelimeler seçmek önemlidir. Kelimeler bir şiir kafiyesi gibi ahenkli olmalıdır ama ahenk duyguya feda da edilmemelidir. Duygu ise şuurlu bir şekilde aksettirilmelidir. Hem duygulu hem de şuurlu kelimeleri duyan ve böyle bir cümleyi ezberleyen bir kişi, ömrü boyunca bu cümlenin mefhumunu zihninde tutabilir; bu manaya göre bir hayat sürebilir.
İnsanların seçtikleri kelimeler, varlığa, eşyaya ve bilgiye nasıl baktıklarını ortaya koyan önemli rumuzlardır. Bunlar en fazla sloganlarda kendini aksettirir. Müslümanların seçtiği kelimeler, vahiyden ilham alarak bir söz dizisine dönüşür. Hz. Peygamber’in yaşam tarzından beslenir. Vahiyden beslenmeyen cümleler yetersizdir; kifayetsizdir. Çünkü Allah’ın adıyla başlamayan her mühim işin sonu, bereketsizdir (Ahmed b. Hanbel, II, 360). Seçtiğimiz kelimeler, Allah’ın insana yüklediği vazifelere göre değil, insanların ırk, heves ve ideolojik tercihleriyle bezenmişse bereketsiz olacaktır. Cümlenin başında besmeleyi söylememiz, içinde isyan olan bir cümleyi bereketli kılmaz.
“At, avrat, silah” mı?
Çoğu insan vahyin değil, üstün ve seçilmiş ırk ideolojisinin seçtiği kelimelerle konuştuğunu fark etmez. Mesela hayatını “at, avrat, silah” olarak özetleyen bir kişiye bu kelimeleri niçin seçtiğini sorarsanız size cevap verebilmesi için bir süre düşünmesi gerekir. Yanıt verememesinin nedeni, bu soru kendisine daha önce sorulmadığı için olabilir. Kelimeleri düşünmeden tekrarlamaya alışmış olma ihtimali de bulunmaktadır. Bunun yanı sıra bir cesaret tablosu çizme arzusu ve dürtüsü de onu bu kelimeleri kullanmaya sevk etmiş olabilir. Bu kişinin size, “atalarımın bana öğrettiği kelimeler bunlardı” diyerek cevap vermesi, en muhtemel olandır. Ona “Varlığı ve eşyayı tanımlamak için bu kelimeler yerine Allah ve Resulü’nün sana öğrettiği üç kelimeyi kullanmak ister misin?” diye sorduğunuzda hemen öfkelenecektir. Bu öfkenin nedeni, Allah ve Resulü’nün kelimeleri karşısında hiçbir kelimenin üstün gelemeyeceğini bilmesidir. “Çünkü Allah’ın kelimesi üstündür” (Tevbe 9/40) ve onun sözünü üstün kılmak için (ilayı kelimetullah) çalışma zorunluluğunun adı cihattır. Bu söz yücelsin diye de ölen şehittir (Buhârî, Cihâd 15). Varlık bununla anlam kazanır. Cengaverlik ve çapulculuk arasındaki fark böylece beyan olur. Vahiyden beslenen kelimeler, etnik kelimeleri ayrıştırıp deşifre eder.
“Kitap,........© Milli Gazete