Çok yaklaştım, tamam diyorum, bu sefer her şey beklendiği gibi olacak, bu sefer geleceğin uzun gölgesinden bir sütun beliriyor, bir beyazlık içinde beyazlık, bir huzme sarmalından süzülüyor. Bir ışıkta beliren binlerce ziyadan bir tanesi her tarafı saran gölgeye düşüyor. Belirginleşiyor bir şey. Bir organizma sanki. Önce bir gülümseme yayılıyor, ferahlatıcı bir güz gününün ikindisi gibi. İşte tamam, yaklaşıyorum, birden bir karakış boynu uzanıyor ortalığa. Boyna bir elense mi çeksek. Yo uzaklaşmayalım. Sürgit sürmez. Bir yerde olacak olan bekliyor. Ama sadece bekliyor. Boynu sıyırıp geçsek, o da ne bakın iki ayak ayan beyan beliriyor birer engelleyici güverte olarak. Hayır gölgeyi kaybetmeyelim de huzmenin ziyası belirginleşebilir, bir ihtimal olarak bile belirginliğin verdiği güven başı dik tutma aralığına gelirken o aralıkta bir şey dayanma dayanağı üstlenebilir. Yo böyle birden tutuşan bir ateş değil. Yavaş yavaş........